Yeni haftaya merhaba derken çok değerli bir büyüğümün ve de üstelik yorumlarından dolayı iki güne bir beni çok kötü fırçalayan abimin şu notu ile başlamak istiyorum
“Abi lütfen şu köşe yazıların kısa olsun.
Çevremdeki bazı insanlar uzun diye okumuyor
Ama içindeki çok önemli bilgiler var ve onlara ulaşamıyorlar.
Lütfen kısa öz.
Neredeyse iki sayfa yetmeyecek ...!”
…………
Abimize “peki” dedim, ama bu sözümde ne kadar durabilirim bilmiyorum.
Çünkü yazmaya başladım mı kendimi tutamıyorum.
Ama bugünden tezi yok şansımızı bir daha deneyelim bakalım.
YALAN DÜNYA
YALANCI DÜNYA
Padişah bir gün,
"Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!" demiş.
Yalancılar hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
- "Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü".
-"Bunun neresi yalan? Kuş kartaldır, aslan da kuzu kadar minik bir yavru.
Kaptı mı götürür tabii!..''
- "Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!.."
- "Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş.
Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş.
Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!.."
- "Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım.
Altı ay sonra geri döndü!"
"Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür.
Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir".
………..
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
Ama bir gün Keloğlan gelmiş;
- "Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın.
Şimdi geri almaya geldim.
" Yalandır dersen ödülümü ver.
Yalan değil dersen borcunu öde!.."
…………….
TBMM de muhabir olarak görev yaptım ayrıca da kadrosu ile de görev yaptım.
90’lı yıllarda siyasetin tamamen bir yalan dolan palavra olduğunu birebir yaparak görerek kulaklarımla duyarak şahit olurken o yaşa kadar gençliğimi heba ettiğim bu zıkkım siyasete bize bulaştıranlara lanetler okuyordum.
…………..
O günden bugüne dün şu haberi okuyunca TBMM günlerim aklıma geldi.
“Sırrı Süreyya Önder vefatından 1,5 ay önce aramış!
'BENİ BİR DOKTORLA BULUŞTURABİLİR MİSİN?'
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, dün hayatını kaybeden TBMM Grup Başkanvekili ve DEM Parti milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in vefatından 1,5 ay önce kendisini aradığını ve destek istediğini anlattı.
"BENİ BİR DOKTORLA BULUŞTURABİLİR MİSİN?"
.jpg)
"Bir günü beni çağırdı dedi ki;
"Doktor Bey benim bir rahatsızlığım var bunun için senden yardım istiyorum. Benim aortumda çok ciddi bir anevrizma var. Türkiye’de birçok doktora gittim bana tavsiyede bulundular acaba yurt dışından beni bir doktorla buluşturabilir misin" dedi.
"NE OLUR BIRAK"
"Bana müsaade et dedim, İngiltere'nin en önemli kalp damar cerrahlarıyla görüştüm. Bir tanesiyle de randevulaştık.
Londra’dan doktor arkadaşımızı buldum bütün tetkiklerini gönderdim ve o doktor dedi ki; 'evet ciddi bir durum ama şunlar şunları yapman lazım, ama ne olur sigarayı bırak'
…………………
Sakın ola bana “vaaaaay be” demeyin.
Ankara’da gazetecilik yaptığım yıllarda rahmetli Sırrı Süreyya Önder devletin KARA LİSTESİNDE idi.
Aradan 30-35 yıl geçti veeeee
38 kez ağır müebbet ile yargılanan rahmetli Sırrı Süreyya Önder, Sayın Devlet Bahçeli’den Sayın Cumhurbaşkanımıza kadar herkesin kankası, sevgilisi, yol arkadaşı oluvermişti.
.jpg)
Ben artık daha fazla yorum yapmak istemiyorum
Sadece Allah rahmet eylesin.
Taksiratlarını affetsin ve bizim gibi mal seçmenlere (kendim için diyorum) Allah akıl fikir ve feraset versin diyorum
BAŞKAN OSMAN ULULAR
VE MÜSİAD’TAN
ÖZÜR DİLERİM
Hayatta en nefret ettiğim ve kabul edemediğim şey verilen sözün yerine getirilmemesidir.
Hele hele bu işler yapılacak mazeretsiz işler ise
Randevu saati konusunda çok hassasımdır.
Gideceğim yere gerekirse yarım saat önce gider kapıda arabada beklerim.
Aynı durumu kendime yapılırsa hiç ama hiç affetmem.
Bugüne kadar sen misin böyle duruş sergileyen
Yüce Rabbim günü gelir seni böyle sınar işte
Cuma günü MÜSİAD yönetimini gazetede kabul etmek için verdiğim randevuyu unuttum.
Tabii bizim arkamızı toplayacak bir sekreter bir yardımcımız filan yok.
Allah’a çok şükür tek tabanca
Ve bu benim için çok büyük bir hata olan durumdan dolayı başta Başkan Sayın Osman Bey ve MÜSİAD yönetiminden 50 defa 150 defa özür dilerim.
Affederler mi bilmem?
Bilemem.
Unutmasam geçerli bir mazeretim olsa randevu saatinden 1 saat önce arar durumu bildirir ve özür dilerdim
Böyle tamamen atlamak ilk defa başıma geldi
Haa ben olsam affetmem.
Ama yine de siz değerli okurlarımızın huzurunda Sayın Başkan Osman Ulular ve yönetim kurulundan yüzlerce kez özür dilerim.
.jpg)
EKMEK SU ZAMMINA
RAZIYIM BİZİ AYAKTA
ÖLDÜRÜYORLAR
FARKINDA MISINIZ?
Hafta sonu şu haber ile bir kez daha millet olarak kendi kendimizi nasıl zehirlediğimizi salakça anlayabiliyordum
“Türkiye’nin Almanya üzerinden Avusturya’ya gönderdiği kabaklarda klorofenoksiasetik asit tespit edildiği öğrenildi
Ürünler marketlerden toplatıldı”
.jpg)
Ben hiç duymadım
Ama siz duydunuz mu?
“Konya’da falanca markette klorofenoksiasetik asit olduğu tespit edildi ve toplatıldı”
…………..
Ulen Avusturyalının ki can da bizimki patlıcan mı?
Lafa geldi mi bir de o topraklar bizim idi haa.
Hey yavrum heeeeey
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Dünyadaki en kötü hapishane huzurun olmadığı evdir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bayan sürücüler genelde direksiyon başında iken yanlarında oturan ile konuşurken kafalarını çevirerek konuşmaya devam etmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz