Bugün yazımıza izninizle sabahın köründe birebir yaşadığım ve trafikte neyin hangisinin doğru olduğunu bilemediğim bir soru ile başlamak istiyorum.
Bu sorunun üzerine yetkili etkili polislerimiz bizi de bilgilendirirlerse bizde neyin doğru neyin yanlış olduğunu okurlarımızla paylaşalım. Hem bilgi sahibi olmuş oluruz hem de kamuoyunu bilgilendirmiş oluruz.
……….
Dün sabah saat 09. suları
Sille yolundan Kerkük Caddesi’ne geldim.
Normal süratle ilerlemeye çalışırken birden en sol şeritte siyah bir jeep paaat diye durdu
Niye durdu?
Ne oldu?
İster istemez bizde ayağımızı gazdan çektik.
Tam da yaya üst geçidinin de altındayız.
İster istemez yavaşlayınca siyah jeep sürücünün niye fren yapıp tam olarak durduğunu gördüm
Orta refüjde iki bayan bir de yanlarında küçük çocuk.
Bu sürücü durarak yayalara yol veriyor
Hani yeni bir kural çıktı ya
Yayalara yol vereceksiniz(!)
Ben bu noktada şöyle düşünüyorum
Kardeşim kafanı kaldırsan yaya üst geçidi var.
Ve de üstelik yürüyen merdivenli
………….
Bu yolu kullanan okurlarımız yıllarca bize defalarca yazdılar
Bizde Büyükşehir’e yazdık
Sonuçta buradaki eski üst geçit yıkıldı yerine modern yürüyen merdivenli yaya üst geçidi yapıldı.
…………..
Bu aile iki hanımefendi ve kötü örnek oldukları elinden tuttukları çocuk ile niye yaya üst geçidini kullanmıyorlar da karşıdan karşıya geçmeye çalışıyorlar.
………….
Yanlış düşünebilirim.
Ama bilmediğim için trafik polisi yetkililerine soruyorum
Bu konumda yayalara durup yol vermemiz mi lazım?
Ben bu yolun en sol şeridinde paaat diye duran araca arkadan vursam suçlu mu oluyorum?
Bir trafik polisi ya da ceza yazmak için sırada bekleyen fahri trafik müfettişlerinden birisi beni böyle görse sen yeni son kurala uymadın diye trafik cezası yazabilir mi?
Böyle bir durumda ben sürücü olarak suçlu isem bana cezai müeyyide uygulanacaksa yayaların hiç mi suçu yok?
Onlara ceza veriliyor mu?
…………..
Bilmediğim için böyle bir yorum yaptım.
Ben sadece yaya geçitlerinin olduğu yerde yayalara yol veriyorum.
Ve böyle durumlarda vermediğim içinde zaman zaman yanımdaki eşim ile tartışıyorum.
………….
Bilmemek ayıp değil sorup öğrenmemek ayıp öyle değil mi?
Ben sakin iken bu durum sabah sabah beni gerdi
Yani içimden bu sürücüye bir daaaaat demek geldi
Onu da yapamadım yaaa
Gerildim işte.
……………….
Bir süredir siz değerli okurlarımızın görüşlerine yer veremiyorum
Özür dilerim
Yalan dünyanın, yalan şehrin, yalan gazeteciliğin nereden eserse o tarafına doğru savrulmaktan bu ihmali yaptık.
Tekrar özür dilerim.
Dün bilgisayarı açtığım zaman sizlerden gelen yorumlardan birisi de değerli okurumuz OĞUZ OĞUZ Beyden idi
OĞUZ OĞUZ bey şöyle demiş
“Abe bu adamlar taşınırken buraların halini bilmiyorlar mıymış?
Şimdi internete girip belediye beyaz masa veya CİMER üzerinden şikayetlerini yapamıyorlar mı? Siz fazla iyi niyetlisiniz.
Senelerdir Toptancıların kaldırım işgali,
Trafik sorunu olmayan Şefik Can, doğru düzgün araç geçmeyen Kibrit Cami kavşağı falan filan Hep aynı yerde dönüp duruyorsunuz.
Tahminim hem abilerin fotoğraflarını hem de dostlarınızı kırmamak, gönüllerini almak için zaman zaman aracınız ile gelip buralardan kendiniz de fotoğraflar çekiyorsunuz.
O zaman ben de yazayım, Dedeman'ın önünde atıl bir üst geçit var,
Fazla kullanılmıyor.
İlerde Ekrem Çoşkun restoran önünde bir üst geçit daha var.
Okul ve pazar alışverişi, otobüs, servis işleri falan için gayet yerinde ve fazlaca kullanıyor.
Ama bunların tam ortasında yoğun Boyalı Sokak çıkışında ve karşısında petrol istasyonu, market, otobüs durağı bulunan noktada acil bir üst geçide veya trafik lambasına ihtiyaç var.
Çok sorunlu bir nokta.
Birkaç kez yazdık, olur alamadık.
Belki siz duyurursunuz.
Saygılarımla”
……………….
OĞUZ OĞUZ abicim tespitleriniz yüzde yüz doğru ve yerinde
Burayı bende sık sık kullanıyorum
DEDEMAN kavşağı Konya’nın bence en kötü en çirkin ve kuralsızların bölgesi.
Burayla ilgilide acil bir çözüm yolu olmalı
………….
Çok şükür buradaki satırları başta Büyükşehir yetkilileri olmak üzere tüm sorumlular yetkililer ve etkililer okuyor.
Bu notlarda şu anda yerine ulaştı.
Ona inanıyorum.
OĞUZ OĞUZ abicim senin için şimdi en büyük sıkıntı bu kavşaktan sonra Sille’ye gidiş yönü.
Tabii gelişi.
Çünkü farkındaysanız burası imara açıldı ve müthiş bir yıkım başladı.
Cadde ve bölge adeta kazınıyor
Burada yepyeni bir Konya ortaya çıkacak.
Ama beni düşündüren trafik konusu.
Bunu bizzat Sayın Başkanımız Uğur İbrahim Altay Beye de ilettim.
İnşallah sizin ve benim korkularım giderilir.
YOL TRAFİK
DEMİŞKEN
Yine beni en çok tedirgin eden yollardan birisi de Meram Yeni Yol ’da battı çıktı alt geçit idi.
Burada inşaat çok hızlı sürüyor
İki gün önce yine bu yoldan geçtim.
.jpg)
.jpg)
Maşallah diyelim
Çalışmalar çok hızlı gidiyor
Belki de planlanandan önce Meram Battı çıktı eski haline kavuşacak
………….
TRAFİK TRAFİK DERKEN
BUNU ATLADIĞIMIZI SANMAYIN
Dün bir sosyal medya paylaşımını dostlar bize ilettiler.
Sosyal medya paylaşımında şöyle deniliyordu
“Geçtiğimiz yıl trafik para cezalarında bütçe hedefi 20,5 milyar iken yıl sonunda tahsilat 43.5 milyar olmuştur.
.jpg)
Bu yıl trafik cezalarında hedef 55,4 milyar
İlk üç aylık tahsilat ise 15,4 milyar liradır
Bu yıl da trafik cezalarında hedefin aşılacağı şimdiden aşikardır”
………….
Dostumuz bu paylaşımın ardından şöyle diyordu
“BÜTÇE HEDEFİ YÜKSEK
CEBİMİZDEKİ KURUŞA SAHİP ÇIKMAK İÇİN
TRAFİKTE AMAN PÜR DİKKAT”
…………….
Teşekkürler
İyi ki sizler gibi dostlarımız var.
………….
HASAN USLU rumuzlu okurumuz ise Toptancılar yazımıza şöyle yorum yapmış
“Toptancılar çarşısı şehrin merkezinde, kendi iç yönetimine sahip belediyeden bağımsız bir sitedir.
Sitenin içine ne polis ne zabıta ne de trafik karışmaz,
Ufak tefek sıkıntıları kendi içinde çözebilen, hali vakti yerinde insanlarda oluşan bölge yıllardır kendi kendisini idare eder.
Her yerde olabileceği gibi burada da 3-5 kendini bilmez hadsizler olacaktır.
HA devletimiz nereden gıda denetimi yaptığını gördünüz de burada yapacak orası ayrı bir mesele...
KEŞKE gelip denetlese...”
…………
Okurumuzun görüşüne saygı duyuyoruz.
Ama şunu isterseniz hep birlikte düzeltelim.
“Toptancılar çarşısı şehrin merkezinde, kendi iç yönetimine sahip belediyeden bağımsız bir sitedir.”
DEVLET SİTEYE DEĞİL ADAMIN EVİNİN YATAK ODASINA BİLE GİRER
Yeter ki istesin.
Yeter ki gerekçesi olsun.
……………..
Bürokrat dostumuz H. Rahmi DALMAÇ ise hayvan sevgisi konusunda şu güzel hatırlatmayı yapıyordu
“Kedileri beslemeye çalışan abimize engel olmaya çalışan, koyduğu mama ve su kaplarını çöpe atanlara,
Bu Hadis-i Şerif size;
Adamın biri efendimize "ben on çocuğum var ama hiçbirini şimdiye kadar öpmedim" demiş. Bunun üzerine efendimiz "Allah senin kalbinden merhameti çıkarmışsa ben ne yapabilirim" demiş.
Bu kadar net.”
……………..
Biz yine güzel dinimizin İSLAM AHLAKI peygamber efendimizin önce “ÖRNEK İNSAN AHLAKLI İNSAN” olma yönlerini iyi okuyup iyi irdeleyip o yılda en iyisini yapmaya çalışmaktan başka bir şey yapamayız.
Onun için bildiğimiz inandığımız yolda yürümeye devam
DOST
Genç adamın biri babasına her gün,
“Benimde dostlarım var sendeki dost gibi” der.
Baba itiraz eder:
“Olmaz öyle çok dost, hakikisi belki bir, belki iki.
Fazla bulamazsın gerçek, hakikisi…”
Devam eder durur konuşma,
Aralarında başlar bir tartışma.
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya…
Bir akşam bir koyun keserler ve koyarlar çuvala
Baba der ki oğluna:
“Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna.
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adam, koymuşlar çuvala.
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı, gider en iyi bildiği dostuna,
O dost bakar ki bir çuval, hem de kanlı,
Kapar kapıyı hızla delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşı.
Böylece tek tek dolaşır delikanlı,
Kendince tanıdığı sevdiği dostlarını.
Ne çare hepsinde de sonuç aynı.
Evlat geri döner; ama içten yıkılır.
Babasına dönerek,
“Haklıymışsın baba” der.
“Dost yokmuş bu dünyada ne sana ne de bana”
Baba “Hayır, evlat” der.
“Benim bir dostum var bildiğim.
Hadi çuvalı al da bir kere de git ona.”
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar…
Gider baba dostuna, kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler.
“Adam” diye de üzerine serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye de dikerler sarımsak.
Genç adam gelir babasına:
“Baba işte dost buymuş” diye konuşunca
Babası “Daha erken o, belli olmaz şimdiden.
Sen yarın git ona çıkart bir kavga,
At iki tokat hiç çekinmeden
İşte o zaman anlaşılacak dostun hakikisi.
Sonra gel, anlat bana”
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini.
Maksadı anlatmaktır dostun hakikisini.
Babasının dostuna istemeden atar iki tokadı.
Der ki yiyen dost
“Git de söyle babana,
Biz satmayız sarımsak tarlasını öyle iki tokada”
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Çalışanlar fikir ayrılığından ayrılmazlar üslup farklılığından ayrılırlar
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Trafikte her kes kurallara kaidelere işaretlere ve levhalara seve seve uyduğu zaman daha iyi ADAM oluruz.