KENDİNİ KIYMETLİ SANMAMAK (!)… İŞTE BUNUN İÇİN SEVİYORUM

Dün bizim gazetenin manşetini okudunuz mu?
Haber Merkezi’ndeki arkadaşlar manşet atmışlar
“TÜRK DÜNYASI UĞUR İBRAHİM ALTAY’A EMANET”
………………..
Evet bunu ilk biz yazsak yine taşlama başlardı.
Ama kim kime, niye, neden kızarsa kızsın; Başkan Altay Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin 7. Olağan Genel Kurulu’nda TDBB Başkanlığına yeniden seçildi.
Başkan Altay Ankara’da gerçekleşen ve TBMM'ninde en yüksek seviyede temsil edildiği Genel Kurul’da şöyle diyordu
“Tarihin bize yüklediği büyük sorumluluğun farkında olduğumuzu açıkça görüyoruz. Cumhurbaşkanımız Adriyatik’ten Çin Seddi’ne uzanan bir gönül köprüsünün varisleri olduğumuzu ifade ederek, Türk dünyasının geçmişinden aldığı kudretle geleceğine yön verecek stratejik bir ufuk çizmiştir. Bizler de onun hedefleri doğrultusunda hareket ederek Sayın Cumhurbaşkanımızın bu vizyonuna en güçlü şekilde katkı sunmaya devam edeceğiz.” dedi.
……………
Konyalılar ve Konya’da yaşayanlar olarak Uğur Başkana sahip çıkmak Uğur Başkanın yanında olmak bizim hepimizin borcu.
Dünya Belediyeler Birliği Başkanı, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanı olarak Uğur Başkan 7 kıtada kendisini kabul ettiriyor ise bizlerin ya da birilerinin farklı hesap ya da düşüncelerle “GÖZÜNÜN ÜZERİNDE KAŞIN VAR" demesi neyin nesi Allah aşkına?
Selçuklu Belediye Başkanlığı gününden bu yana her yerde Uğur Başkan'ın yanında oldum.
Bundan sonra da Allah’ın izniyle olmaya devam edeceğim.
Ama burada biz yine kendi sınırımızı çizerek YEREL anlamda gördüğümüz güzel şeyleri dile getirerek Başkanın yanında olacağız.
…………….
Uğur Başkan'ın en çok sevdiğim saydığım ve hoşuma giden yönü asla BAŞKANLIK gururu havası halk deyimi ile burun büyüklüğü içinde olmayışıdır.
Bunun için önce şu yazıyı birlikte paylaşalım mı?
“KENDİNİ KIYMETLİ SANMANIN HAZİN SONU
İnsan bazen, kendi değerini abartır.
Herkesin onun zekâsına, emeğine, varlığına muhtaç olduğunu sanır.
“BEN OLMASAM HİÇBİRİ AYAKTA DURAMAZ” gibi bir yanılgıya düşer.
Oysa hayat, kimseyi vazgeçilmez kılmaz.
Gittiğini sandığın yerde her şey kaldığı yerden devam eder.
Kendini fazlaca önemseyen insan, zamanla yalnızlaşır.
Çünkü dinlemeyi bırakır, anlamaya çalışmaz, sadece haklı çıkmak ister.
Bir süre sonra etrafındaki insanlar geri çekilir.
İlk başta gururuna yedirmez,
"ZATEN ANLAMIYORLARDI" der.
Ama bir noktada fark eder ki:
ALKIŞLAR KESİLDİĞİNDE, SAHNE ÇOK SESSİZDİR.
Gerçek kıymet, başkalarının gözünde değer kazanır.
Kendini yüceltmek değil, alçak gönüllülük seni gerçekten kıymetli yapar.
Ve sonunda herkes öğrenir:
EN BÜYÜK DÜŞÜŞ, EN YÜKSEKTEN BAKTIĞINI SANDIĞIN YERDEN OLUR.”
………..
Şimdi Uğur Başkan için tüm bunları tersinden okuyun.
Şimdi bunun sıcağı sıcağına dün sabahtan bir örnek ile başlayalım.
Yine tabi ki YEREL anlamda.
…………..
Başkan dün sabah Hacı Hasan Başı Mahallesi'ne yerli bir makam otomobiliyle geldi.
Sağ arka koltukta makamda oturmuyordu.
Sağ ön koltukta geldi.
Burada PEKCAN Eczanesini ziyaret etti.
Eczacı Ahmet Pekcan, Majistral Eczacıları Derneği Başkanı Ahmet Pekcan’ı ziyaret etti.
Bu eczanenin ve Sayın Pekcan’ın Konya adına bir özelliği vardı.
Çünkü burada Osmanlı da dahil tarihi 5 bin parça Dünya Eczacılık tarihine tanıklık eden eserler vardı.
Uğur Başkan ekibi ile birlikte bunları tek tek inceledi.
Pek çok parçanın tarihini hikayesini dinledi.
Ve bunları Konya, sağlık ve eczacılık adına Türkiye hatta dünya çapında nasıl değerlendirebiliriz diye kafa yordu.
Başkan Altay’ı Amerika Birleşik Devletlerinden Sudan’a, Katar’dan Bolivya’ya dünyayı turluyor.
Ama nefes almadan tatil yapmadan şehri de ilmik ilmik dokuyor.
Ve yukarıdaki kıssadan hisse de olduğu gibi asla ama asla kötü örnekleri ile değil iyi yönleri ile yürümeye devam ediyor.
Dün sabah Başkanın yeni Konya hayalleri ile çok ama çok mutlu idim.
O ZAMAN İYİ GÜZEL
BAŞARILI KONYALILARDAN
DEVAM EDELİM Mİ?
AK Partili Ziya Altunyaldız gibi MHP li Konur Alp Koçak Beyin Türkiye sınırları ötesinde Dünya’da ki başarıları ile hep gurur duydum ve bunları da yerel bazda imkanlar ölçüsünde dile getirdim.
Pazar günü yeni bilgi ve fotoğraflara ulaştım.
Sayın Koçak Türkiye-Japonya Parlamentolararası Dostluk Grubu Üyesi olarak Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Japonya’da Resmi ziyaret kapsamında, #expo2025’e #Osaka’da ev sahipliği yapan Japonya’nın siyaset ve iş dünyası temsilcileriyle önemli temaslar gerçekleştirildi.
Bu ziyarette Türkiye Japonya ikili ilişkilerinin daha da gelişmesi için yeni konular gündeme taşınmış.
Bu resmi ziyaretteki Sema sunumu da şehrimiz adına çok güzel bir görüntü idi.   
Teşekkürler Sayın Vekilim iyi ki varsınız.
Konya tarihine ülkemizin geleceğine imza atıyorsunuz.
Allah sizden razı olsun.
HAMZA KOÇAK ABİMİN
YİĞİT EVLADI
Konur Alp Bey benim biricik çok değerli hocam Hamza Koçak Beyin evladıdır.
Hamza abi geçen gün akşam bana şöyle yazıyordu
“Uğur Bey,
Selamünaleyküm!
Öncelikle tüm Özteke ailesine sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir akşam diliyorum.
Paylaşımlarınızı dikkatle takip ediyorum.
Birgün hamakta yatıyorsunuz, yanında yakın ve sadık dostun hoş zaman geçiriyorsunuz.
Birgün dostlarla bulunuyorsunuz.
Yemek masası hazır.
Masanın üzerinde Torku ayran
Biz Konyalıyız dostlarımızla Torku ayran içeriz.
Düşmanlarımıza korku veririz mi demek istiyorsunuz.
Tüm dostlarına selamlar. Afiyet olsun.
En temiz bir gönül ve dostluk niyetiyle selamlar.
Hayırlı akşamlar...”
Hamza abim şu anda yaşayan bir tarihtir.
Özellikle de ülkücü camia ve MHP için
Merhum Alparslan Türkeş, Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve Sayın Devlet Bahçeli ile ömrünü geçirmiş bir tarih kitabı gibidir.
Hamza abiden dinlediklerimi de kendisi izin verdiği zaman sizlerle paylaşacağım inşallah.
Hamza abicim çok teşekkür ederim ellerinizden öperim.
SU…SU…SU…
Evet iki güzel insandan söz ettikten sonra hepimizi direk ilgilendiren dahası belki bir on yılı 20 yılı kurtarsak da acil önlemler alınmadığı takdirde şehir ve bölge için en büyük tehlike olan SU meselesine gelelim.
Bakın bir değerli okurumuz bize bu konuda ne yazıyordu
“Uğur abicim, günlük yazılarınla şehrimizin gündemini tutmanızı ve sorunlara değinmenizi takdirle karşılıyorum.
Bu çerçevede Konya’nın son 5-6 aydır yaşadığı bir sorununu ilgine sunmak isterim.
Kuraklık maalesef şehrimizin en kritik sorunlarından biri.
Yıllardır kuraklık ve Konya’nın su sorununa dikkat çekilmesine rağmen su sorunuyla ilgili sorunu uzun vadede çözecek herhangi bir adım yok.
KOP EYLEM PLANI ÇERÇEVESİNDE BİRÇOK PROJE HAYATA GEÇİRİLDİ ANCAK BU PROJELER ÇERÇEVESİNDE OVAYA HALA SU VERİLEMİYOR.
Yine bu projeler çerçevesinde Konya’nın içme suyu sorununu “MEMBA KALİTESİNDE SU” diye çözdük denmişti.
Ancak aradan geçen birkaç yılın ardından bugün “YAZ AYLARINDA KONYA’DA SU KESİNTİLERİ YAŞANABİLİR” uyarısını konuşuyoruz!
Bu çelişkiyi anlamak mümkün değil…
Bir diğer başlığa baktığımız zaman ise;
Konya’da 5-6 aydır çeşmelerden az su geliyor.
(Muhtemelen şebekeye suyu az veriyorlar)
Bunu bazı yetkililere sormama rağmen, şebekeye verilen suyun hala aynı olduğu söyleniyor.
Ancak bu bilginin doğru olduğu kanaatinde değilim.
5-6 ay önce normal gelen su, bir anda neden az gelmeye başladı?
Ayrıca bu sorunu yaşayan sadece biz de değiliz;
Birçok kişiden aynı şikayeti duyabilirsiniz.
Burada asıl önemli olan husus şu;
Konya’da su faturaları elektrik faturalarını geçmiş durumda.
İnsanlar hem su için bedel öderken hem de suyun az gelmesi kabul edilebilir değildir!
Çünkü insanlar bir hizmet bedeli ödüyor ve bu bedelin karşılığını alamıyor…
Madem su az geliyorsa, bu durum bedellere de yansıtılmalı ve “Biz suyu az veriyoruz bu yüzden su faturalarınız verdiğimiz hizmete göre düşürülmüştür” denmelidir.
Ama bizde tam tersi su faturaları artıyor, gelen su azalıyor…
Yani hizmet kalitesi düşüyor.
Bunu suyu az kullanalım diye yapıyorlar, bahanesi bu.
Kabul edilebilir bir durum mu?
Bilemiyorum…
İnsanların suyu tasarruflu kullanması için böyle bir yöntemin doğru olduğunu ve bu yöntemin katkı sağladığını düşünmüyorum.
İnsanları bilinçlendirmek gerekiyor.
Böyle bir yöntem kolaycılığa kaçarken, insanların verdiği bedelin karşılığını alamamasına neden oluyor.
Kuraklıkla, suyu tasarruflu kullanma konusundaki bilinçlenme çalışmalarını hep birlikte yürütelim.
Ama böyle değil…
Konuyu ilginize sunuyorum.”
…………..
Değerli okurumuza huzurlarınızda teşekkür ederken yarın inşallah kaldığımız yerden devam edelim diyoruz.
 
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur.
 
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İstanbul caddesinde araçları sağlayıp direksiyonu diğer araç sürücüsünün önüne kırmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.