Bugün güne çok daha güneşli ve güzel günler için başlıyoruz.
Gelecek günlerin güzel ve bugünden çok daha güzel ve iyi olacağına inanıyoruz.
İzninizle yazılması gereken konu çok ve hemen lafı uzatmadan başlayalım
BU DON
KONYA’YI
NASIL ETKİLEDİ?
Geçtiğimiz hafta yine gecesi gündüzü ile epey soğuk ve ayaz günler geceler geçirdik
İlçeleri ve çevreyi bilmiyorum ama merkezde kar olmasa da etrafın ayazını biz yedik.
Merkezde çevreden eş dost bize özellikle kayısılar olmak üzere meyve ağaçlarının çok kötü etkilendiğini ifade etmişlerdi.
Ve Konya da dahil olmak üzere ülkenin bu iklim değişikliğinden nasıl kötü etkilendiğini Bakan resmen il il açıklayıverdi
Bakın Sayın Bakan İbrahim Yumaklı, ülkede geçen hafta yer yer sıcaklığın -15 dereceye düştüğü son 3 günde bazı bölgelerde son 30 yılın en düşük sıcaklık değerlerinin kaydedildiğini açıkladı Yumaklı, resmen
"TARİHİMİZİN EN BÜYÜK ZİRAİ DON OLAYLARINDAN BİRİNİ YAŞADIK" dedi.
Malatya'da etkili olan kar yağışının ardından yaşanan zirai don milyonlarca kayısı ağacına zarar verdi. Dünya kuru kayısı üretiminin yüzde 85'inin karşılandığı Malatya genelinde tablonun çok kötü olduğuna vurgu yapan Malatya Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Ramazan Özcan,
"Gördüğümüz tablo çok vahim.
Yıllık 500 milyon dolar üzerinde gelir elde ettiğimiz kayısının tamamını kaybettik" dedi.
Malatya’da kayısı olmaz ise Türkiye’de olur mu?
Konya’da olur mu?
YA KARAMAN?
Ya Karaman’ın elmaları.
Karaman'da çiçek açan milyonlarca elma ağacını don vurdu.
16 milyonun üzerindeki ağaç sayısı ile Türkiye'de birinci durumda olan Karaman, yılda ürettiği 500 bin ton elma ile de ikinci sırada yer alıyor.
Elma Üreticileri Birliği Başkanı Celil Serin ile birlikte elma bahçelerinde incelemede bulunan Karaman Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayram, “sıfırın altında 11 derecelere düşen hava sıcaklıklarının elma ağaçlarında ciddi zarara neden olduğunu söyledi.”
ELAZIĞ(!)
Elazığ’ın Keban ilçesinde yoğun kar yağışının ardından oluşan don nedeni ile kayısı, ceviz ve badem ağaçları büyük zarar gördü.
Zirai don nedeni ile kayısı, ceviz ve badem ağaçları büyük zarar gördü.
Üreticiler, bu yıl mahsulün büyük bir kısmını şimdiden kaybettiklerini belirtti.
MANİSA(!)
Manisa'nın birçok ilçesinde meydana gelen zirai don, üzüm bağlarında büyük zarara yol açtı. Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı, Manisa il genelinde yaşanan don olayının Kırkağaç ilçesini de olumsuz etkilediğini söyledi.
SİVAS(!)
Sivas’ta etkili olan şiddetli soğuklar, kayısı ağaçlarındaki çiçeklerin dökülmesine neden oldu. Sivas’ın Gürün ilçesinde hava sıcaklığının sıfırın altında 15 dereceye kadar düşmesiyle kayısı ağaçlarının çiçekleri döküldü. Üreticiler kaybın büyük olduğunu belirtiyor.
…………..
SONUÇ?
Şükür yok.
Kanaat yok.
İnsanlık yok.
Adalet yok.
Hak yok hukuk yok.
Her şey yalan her şey kandırmaca
Dünya 30 yıldır İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, KÜRESEL ISINMA diye yanıyor.
Siz bana elle tutulur gözle görülür bir tane tedbir söylesenize,
Eeeee hadi birbirimizi kandırmaca da maşallah SİHİRBAZ gibiyiz.
Ya yüce rabbimi nasıl kandıracaksınız?
BİR DAHA
ÖCALAN KONUSUNDA
BENİMLE TARTIŞMAYIN
Şu Öcalan konusunda hiçbir şey yazamıyorum
Ama samimi dost sohbetlerinde aklımın erdiğini ya da gördüğüm fotoğrafı çok net ifade ediyorum.
Bu yüzden de yakın zamana kadar pek çok devlet adamını siyasetçiyi paşaları yüksek rütbeli polis müdürlerini kırdım
Üzdüm.
Ama şükürler olsun ki bizim hatun bile bana “Kötü kara senaryocu” dese de konuları sabırla zamana yaymanın ardından haklı çıkmanın gururunu değil mahcubiyetini yaşıyorum
Dün ulusal basında bir haber okudum yorumsuz sizlerle birkaç satırını paylaşıyorum
“Pervin Buldan İtalya'da konuştu tarih verdi:
ÖCALAN ÖZGÜR KALACAK
Öcalan için yurt dışında düzenlenen konferansa katılan DEM Partili Buldan,
"Bu sürecin birkaç ay içinde tamamlanması öngörülüyor, yani haziran sonuna kadar sürecin tamamıyla başarıya ulaşması bekleniyor.
Çünkü biz biliyoruz ki atılacak olan her adım, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne giden yoldur aynı zamanda" ifadelerini kullandı.
DÜĞÜNLER VE TAZİYE
EVLERİ GERÇEK
DOSTLUKLARIN
AYNASIDIR
Konya’da taziyeler ve benim için tiritler önemlidir.
Çünkü düğüne derneğe herkes çağrılır.
Cenazeye insanlar mümkün oldukça katılmaya çalışıyorlar
Ama iki mutlu ve acı mekân benim için dostluklar adına önemlidir.
Cumartesi günü akşam Bünyamin Sarıtaş abimizin daveti ile Ayşegül ve Bilal çiftinin tiriti vardı.
Bünyamin abi kızı Ayşegül’ü evlendirdi.
Tirit davetinde bazı isimler ve masalar benim için dikkat çekici idi.
Mesela iş adamı Konyaspor’un eski başkanlarından Hilmi Kulluk Başkanın masası ekip ruhunu yansıtıyordu
Hilmi Başkan, Ömer Atiker, Ekrem Coşkun, Bülent Korkmaz, Süleyman Işıkçeviren, Güven Öten, Vahdi Karacaoğlu, Bekir Yeğin, Selçuk Aksoy, Bahri Karapınar, Zahir Renklibay gibi spor adamları ile benim takımım diyordu
Bir diğer masada Hasan Angı Başkanın ekibi diğer masada Meram Belediyesinin efsane başkanlarından Veysel Candan, bizim masada
Mustafa Oral, Özsamur Elektrik Ali abi, Sami Pirinç, Uğur Öncan, Cengiz Yönet, Ali Kemal Işıkçeviren, Ali Fuat Çuhadar, Hasan Cankılıç,
Bir başka masada Sayın vekilimiz Mehmet Baykan, Mehmet Günbaş, Remzi Ay, Mustafa Aydınalp, Taner Ay….
Yani benim hep özel olarak gördüğüm tiritlerde spor ve siyasetin köklü isimleri vardı
Görüp de unuttuğum dostlardan özür dilerim.
KONYASPOR KURTULDU MU?
Konyaspor-Göztepe maçı sonrası tirit dahil olmak üzere dün bile gazeteye gelen dostlar telefon edenler “Konyaspor düşmez değil mi?” diyorlardı.
Yahu Allah aşkına bu sezon ilk günden bu yana “Bu takım düşer” diye değil “Bu takım düşebilir aman dikkat edin” diye tek cümle yazdım mı?
Çıktığım ekranlarda böyle bir şey ima ettim mi?
Hatta zaman zaman dedim ki
“Konyaspor’daki bu kadro çok az takımda var.
Yeri geldi Recep Uçar bu maçı aldı” dedim.
Sezon başında dedim ki
“Konyaspor ligi ilk onda bitirir.
Zorlasa 6. Ya da 7. Olur”
Hala aynı yerdeyim.
Üç maç al bak nerelerdesin.
Bizim aklımıza ya da sizlerin aklına DÜŞME işini kim sokuyor?
Bunu eski ya da yeni yöneticilerle de konuştum.
Konyaspor DÜŞ-MEZ.
Çünkü bu sadece sahada oynanan bir TİYATRO değil.
Bu o takımların temsil edildiği şehirlerin ilçelerin ÇAP meselesi.
Yöneticilerinin ufku.
Şehir ilçe yöneticileri ile birlikte
Dünkü sohbetlerde üzüldüğüm tek konu bu soru idi.
Futbolda sporda istikrara bakacaksınız.
Ne oldu Samsun’a?
Ne oldu Göztepe’ye?
Göztepe 10 maçtır kazanamıyor yahu
ÜNİVERSİTELERİN
İÇLER ACISI HALİ
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan çok çok özür dileyerek her ile bir Üniversite, Konya’ya 5 üniversite işine hep tek gözle baktım.
Bu üniversite politikasının siyasetinin Sayın Cumhurbaşkanımızın düşüncesi gibi olmayacağını ifade ettim.
Hala da aynı yerdeyim.
Yine beni sizler.
Ya da şehrin önemli isimlerinin son Üniversite bombası(!) ile hayrete düşmeleri şaşırtıyordu.
Bizim Konya’da
Bizim üniversitelerimizde hocaların makam odalarında birbirini kurşunlamasından,
Hocaların odasını basıp adam öldüren öğrencilerine
Namaza niyetlenip abdest alırken birbirini yumruklayan hocalarına
Veeeeee en acısı da gönül işinden, işi son noktaya kadar tamamlayan mahkemelik olan üniversite hocalarına kadar Konya üniversitelerinde her şeyi gördük yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz.
Haaaa saklanmasa bu işler artarak sayıları çoğalarak da devam edecek
Cenab-ı Allah’ım daha beterlerinden cümlemizi korusun inşallah.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesindeki son ahlaksız olay ulusal basına yansıdı.
Üniversite açıklama yapmak zorunda kaldı
Cumhuriyet Başsavcılığı resmî açıklama yaptı soruşturma kapsamında iki doktorun göz altına alındığını duyurdu
Yani artık bu işler eskisi gibi çuvala sığmıyor
Sümer altı yapılamıyor
Ve kimsede tek kelime edemiyor
Çünkü gölgemizden korkuyoruz.
Korkunun da ecele bir faydası yok.
BİR AKIŞTIR HAYAT...
Benim bir Recep abim var
Kendileri babamın da bir dönem mesai arkadaşı idi.
Recep abimi bilen bilir bilmeyen kendisi gibi bilir.
Benim için hayati derecede önemlidir.
Recep abim dün sabah pazar sabahı Konya uyurken bakın benimle ne paylaşıyordu
“Yaşlılığında Çiçero’ya birisi bir soru sorar:
“Üstad, yeniden gençliğinize dönmeyi ister miydiniz?
Cevabı:
“Yarışı bitirmek üzere olan bir at, neden bir daha başlangıç çizgisine dönmek istesin ki?
O, artık yeni yarışları düşler...
Gençlik, hayatın bir evresi değil;
Zihinsel, düşünsel bir haldir...”
………..
Ben her zaman yaşlılar gibi olgun düşünen gençlere,
Gençler gibi dinamik kalabilen, değişime ve devinime açık Uğur ÖZTEKE’ye hayranımdır...
Geçip giden yıllar cildimizi buruşturabilir,
Ama esas olan ruhtur;
Ruh, hayattaki heyecanların bitişiyle, artık heyecan duyulamaz oluşla buruşur.
İnsan, kendine olan güvenci kadar genç,
Endişeleri kadar yaşlı;
Umutları kadar genç,
Bezginliği kadar yaşlıdır.
İnsanın fazla, uzun yaşamış olması yaşlanmış olması demek değildir.
İnsan sevebildikçe,
Neşeyi hissedebildikçe,
Güzelliklerin farkına varabildikçe,
Yeni şeyler keşfedebildikçe
GENÇTİR...
İnsanlar yaş aldıkça, yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar.
Halbuki yaşamadıkça, yaşamayı erteledikçe yaşlanırlar.
İnsanları yaşlandıran ideallerini, hayallerini yitirmesidir.
Yeni düşler kurmaya çalışmak yerine, geçmişte kalanlarla avunması, geride kalmış yaşantılarını sayıklamasıdır yaşlanmak.
OYSA HAYAT, BİR AKIŞTIR.
Bazen düz, bazen iniştir.
Bazen de yokuş...
Hayatın akışına uyum sağlayabildiği nispette gençtir insan.
Bu akışı terk ettiğinde ise durgunlaşıp yaşlanır.
Daha doğrusu İnsan, gençliğinden vaz geçtiği an yaşlanır.
İşte bu yüzden Uğur ÖZTEKE;
Eşini, işini, dostlarını ve de sevgililerini ihmal etme
Günaydın CAN DOST”
……………
Yarın kaldığımız yerden devam inşallah
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Hayatta zamandan kıymetli ne var? Kime harcadığına dikkat et.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Düğün dernek cenaze kuyrukların da araya girmenin ne kadar büyük saygısızlık ve utanç verici bir durum olduğunu idrak edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz