Dün saat 11’e gelirken günün bombasını(!) öğreniyordum.
Pek çok okurumuz sosyal medyadan özelden bir şeyler yazıyordu ama anlamıyordum.
Çok şükür güne yine çok hızlı başlamıştık.
Memlekette ne var hiç haberim olmamıştı.
Mesela İstanbul’dan bir okurumuz özelden şöyle yazmıştı
“…………………….. (Söz konusu haberin linki)
Nasıl :)))
Yasaya bak a…..
…………………… (Danışmanlığını yaptığı eski milletvekilinin ismini yazıyor) ömür boyu ceza ödemeyecek”
…………..
Eski vekilin eski danışmanı bir şeye isyan ediyordu ama linke bile tıklayamamıştım.
Saat 11’e doğru gazeteye geldim.
Her tarafta bu haber.
Gelin sizde benim gibi geç haberdar oluyorsanız haberi birlikte okuyalım
“3 bin eski vekile büyük kıyak
Üç bin 600 eski ve yeni milletvekiline trafikte “CEZA MUAFİYETİ” getirildi.
Vekiller hangi kuralı ihlal ederse etsin, tek kuruş ceza ödemeyecek.
MEVCUT MİLLETVEKİLLERİNE “CEZA MUAFİYETİ” GETİRİLDİ.
.jpg)
Eski vekiller kırmızı ışıkta da geçse, hatalı park da yapsa ve hız sınırını aşıp radara da yakalansa artık tek kuruş trafik cezası ödemeyecek.
Tüm trafik kurallarını ihlal edebilecek.
Plakaya yazılan cezalar da TBMM tarafından ödenecek.
Mevcut milletvekillerine tanınan bu hakkın kapsamı genişletildi ve böylelikle trafikte 3 bin 600 imtiyazlı eski ve yeni vekil yaratıldı.
Karar TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından onaylanırsa yürürlüğe girecek.
Mevcut milletvekillerinin 2 aracı, eski milletvekillerinin de bir aracı trafik cezasından muaf olacak. Milletvekili araçlarının plakaları trafik müdürlüklerinde kayda alınıyor ve cezadan muaf tutuluyor. Plakaya trafik cezası yazılırsa tutanaklar da vekile değil TBMM’ye gönderiliyor.
Ceza Meclis bütçesinden ödeniyor.
Daha önce milletvekilliği sona erdiğinde bu hak da sona eriyordu. Şimdi ömür boyu trafik cezası muafiyeti getirildi.”
………………..
Seçimden seçime herkes parası olan bürokrat olup makam sahibi olanlar herkes yani ya paralı ya da koltuğu olan herkes milletvekili olabilmek için millete olmadık taklayı atarlar.
Biz mecburiyetten her vekil adayını destekleriz.
Onların haberlerini yaparız.
Sizler de gidip onlara oylarınızı atarsınız.
Ve sonuçta sandıktan çıkan VEKİL yani sizin vekiliniz olarak MİLLETVEKİLİ olurlar.
Sizler bizler yani millet olarak oy attıklarımızı bir süre sonra eleştirmeye başlarız.
Hakaretler edenler bile olur.
Bizler vekiller ile ilgili güzel yazılar yazdığımız zaman bizleri linç edersiniz.
Oyu veren siz eleştiren siz.
Zaman zamanda bu insanlar anlı şanlı insanlar niye vekil olurlar? Diye kendi kendimize sohbet esnasında dertleşiriz değil mi?
Benimle bu konuda kavga edenlere şimdi okkalı cevabım.
ŞİMDİ ANLADINIZ MI
İnsanlar niye vekil olurlar.
Hem bu haber ne ki.
Vekil olanın kendisi ve ailesi ömür boyu üst sınıf olurlar.
Onlara her şey sağlık dahil ücretsiz ve onlar hep VIP dirler.
Yani vekillerimiz artık bu ülkede madden ve manen SOYLUDURLAR.
Artık vekillerimiz için her şey yasallaşmış olurken yeni maddeler ile yeni TBMM kararları ile SOYLU vekillerimiz daha da SOYLU olmuş oluyorlar değil mi?
…………..
Buyurun ALİ İHSAN rumuzlu okurumuz aynı habere nasıl tepki veriyordu
“Uğur abi Hayırlı Cumalar
Sabah sabah ulusal basında bu haberi okuyunca şok oldum aklıma gecen gün bir ülkedeki bakan devletin verdiği makam arabasını işinin dışında kullandığı için halktan tepki gelince istifa ettiğini okumuştuk
Heyhat dedim şimdi hangisi sizce Müslümanlığın gereğini yerine getirmiş buyrun okuyun Memleketimizden mübarek cuma haberi;
Mevcut milletvekillerine “Ceza Muafiyeti” getirildi.
Eski vekiller kırmızı ışıkta da geçse, hatalı park da yapsa ve hız sınırını aşıp radara da yakalansa artık tek kuruş trafik cezası ödemeyecek.
Tüm trafik kurallarını ihlal edebilecek. Plakaya yazılan cezalar da TBMM tarafından ödenecek. Mevcut milletvekillerine tanınan bu hakkın kapsamı genişletildi ve böylelikle trafikte 3 bin 600 imtiyazlı eski ve yeni vekil yaratıldı.
Karar TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından onaylanırsa yürürlüğe girecek. Mevcut milletvekillerinin 2 aracı, eski milletvekillerinin de bir aracı trafik cezasından muaf olacak. Milletvekili araçlarının plakaları trafik müdürlüklerinde kayda alınıyor ve cezadan muaf tutuluyor. Plakaya trafik cezası yazılırsa tutanaklar da vekile değil TBMM’ye gönderiliyor. Ceza Meclis bütçesinden ödeniyor. Daha önce milletvekilliği sona erdiğinde bu hak da sona eriyordu. Şimdi ömür boyu trafik cezası muafiyeti getirildi.”
………………….
BİZİM OKURLARA
ŞAPKA ÇIKARTMAK
GEREKİR
Hep derim
Hep iddia ederim.
Bizim okurlarımız çok dikkatli çok zeki aynı zamanda da tek kelime ile müthiş arşivcidirler.
Bakın bir büyüğümüz bize ne yazıyordu
“Uğur kardeşim
9 Nisan 2019 tarihli yazınız da Yeni Meram Caddesi lastik durağı civarına kısa süre içerisinde yağan yağmur sonunda kanalizasyondan lağım sularıyla birlikte çıkıp ÖLÜ SIÇANLARIN CADDE ÜZERİNDE YÜZMESİ ile ilgili yazınızın üzerinden 5 yıl 9 ay geçmiş.
Konya’nın her sorunu ile ilgili yazılar yazıp paylaşıyorsunuz
19 Ekim 2019 tarihli yazınızın başlığı KONYA HİÇBİR ZAMAN PİS KOKMADI VE KOKMAMALI yazınızın üzerinden de tam 5 yıl 3 ay geçmiş.
……………..
Sen yılların centilmen kibar gazetecisisin aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali seni rahatlatayım PİS KOKU = BOK KOKUSU Konya neden pis kokuyor sorusunu
Gündemine neden almıyorsun?
Bu konu trafikten yoldan vatandaşın isteklerinden de mi önemli değil?
Yoksa belediye yetkilileri karıştırma mı dediler?
……………….
Sen 40 yıllık yerel gazetecisin Konya’nın önemli merkezlerinden Yeni Meram Yolu Aşkan mahallesi, Hocafakı mahallesi Nalçacı ve millet caddeleri vatandaşın zaruri koklamakta rögar kapağının üzerine park eden vatandaşın arabasının içi lağım kosu ile dolmakta.
……………….
4 yıllık askeri yönetim döneminde yapılmayan belediye hizmetleri üst üste birikmişti
Belediyenin borçlarının ödenmesi, alt yapı yatırımları başta kanalizasyon, temiz içme suyu projelerinin yapılması, trafiği rahatlatacak yeni yolların açılması elzem yapılacak işlerin başında geliyordu.
Uğur kardeşim bunları neden anlatma ihtiyacını hissettim eski günlerde mübarek bayram günlerinde o günleri görmüş yaşı ilerlemiş kişilerle televizyon ve gazetelerde o günleri anlatmasını isterlerdi.
Aradan yaklaşık 45 yıl geçmiş olsa da 1980 ihtilali sonunda demokrasiye dönmek için yapılan seçimleri özet olarak anlatarak o günleri yaşamayan kişilere senin yazıların ateşleyerek hatırlatmak istedim.
1984 yılında göreve başlayan Konya Belediye başkanı döneminde İller Bankası tarafından hazırlanan projeye göre Konya’nın büyük kanalizasyon şebekesi yapımını İller Bankası kanalıyla yaptırıldı.
Nalçacı gibi büyük cadde ve sokaklarının tamamı kazılarak 2-3 metre çapında borular döşenerek yapılan kanalizasyon şebekesi 1985’te başladı 1989 yılında yüzde 90 tamamlandı.
Konya’nın imar yapılanması ve genişlemesi göz önüne alınarak yapılan kanalizasyon şebekesi Konya’nın 40 yıl sonrasının ihtiyacını sorunsuz karşılayacak şekildeydi.
Kanalizasyon şebekesi o yıllarda yapılmasaydı aynı caddeler üzerinde veya başka yerlerde kedi büyüklüğünde lağım farelerinin ölü veya dirisinin su içinde yüzdüğünü görecek cadde ve sokakların fotoğrafları paylaşacaktın.
Yerleşim merkezlerinde alt yapı yatırımlarının ilk sırasında kanalizasyon şebekesinin, yağmur suyu şebekesi, temiz su şebekesi yapılması gerekir.
Bu yatırımları yapmak için yollar kazılacak büzler borular döşenecek üzeri kapatılıp asfalt veya taş döşenip görülmediği için belediye başkanları bu yatırımları pek istemezler.
Bunun yerine park, bahçe, günümüzde ön plana çıkan millet bahçeleri yapıp ağaç, çiçek, lale dikip Osmanlı’nın lale devrini andıran çalışmaları yer üstünde görsel güzellikleri yapmayı ön plana alıyorlar.
Bir şehirde veya yerleşim merkezinde kanalizasyon şebekesi çok çok önemlidir. İnsanlar yediklerini bir müddet sonra tuvalette çıkartacak, temizliğini yapacak, atık sularını güvenli bir şekilde kanalizasyon şebekesi kanalıyla toplanma yerine gidecek şebekeyi belediye yapmaz ise o yerleşim merkezine kuvvetli bir yağmur yağarsa cadde ve sokaklarda ölü sıçanlarla birlikte bokların yüzdüğünü daha çok görürüz.
Veya her rögarın yanından geçtiğin zaman sen pis koku diyorsun ama bok kokusu burnunun direğini kıracak şekilde ciğerlerine kadar çekmek mecburiyetinde kalıyorsun.
O yıllar içerisinde Konya’nın 40 yıllık ihtiyacını karşılayacak temiz içme suyu şebekesi DSİ tarafından yapıldı.
KONYA KANALİZYON ŞEBEKESİNDEKİ RÖGARLARDAN NEDEN PİS KOKULAR GELMEYE BAŞLADI
1985 yılında kanalizasyon projesini hazırlayan mühendisler Konya’nın imar ve yapılaşması 1989 yılından sonra tahmin edilemeyecek şekilde değişmeye başladı.
Belediyelere tahsis edilen ve özel yerlere yüksek katlı yoğun inşaatlar yapıldı.
Kentsel dönüşüm yapılan mahallelerde Şeker, Tekke, Kovanağzı, Aydoğdu gibi mahallerin yanında Selçuklu, Meram, Karatay belediyelerinin yeni imara açtığı alanlarında yüksek katlı pek çok bina yapıldı.
Kanalizasyon, temiz su, otopark, yol gibi alt yapıyı çözüme kavuşturmadan imara açtılar. Bu yerlerde yapılan tüm inşaatların kanalizasyonlarını 1989 yılında yüzde 90 tamamlanan kanalizasyon şebekesine bağladılar.
BELEDİYELERCE 1989 YILINDAN SONRA YEŞİL ALANLAR
SANAYİ ARSALARI ÖZEL ŞAHISLARA SATILDI
BU YERLERE YERİN DAYANDIĞI, GÖĞÜN ALDIĞI YÜKSEKLİKTE VE YOĞUNLUKTA İNŞAAT RUHSATI VERİLDİ.
VATANDAŞ YAPILAN HİZMETLERE KARŞI DEĞİL ÖNCELİK SIRASINA KARŞI, BİR DOST
Keşke herkes sizin konuştuğumuz doğruların binde birini konuşsa yanlışların az da olsa yüzü kızarır ve utanır canım abim.
Doğruları bilip gücü ölçüsünde söylemek bile doğru bir davranıştır ki güçlülerin oyum oyum oynamak istediği oyuncak olmamak adına.
Ancak gücü olduğu hâlde doğruların D'sini söylememek ise veballi ve yanlış bir davranıştır ki bunlar da oyum oyum zebanilerin oyuncağı olacağı aşikardır.
Müslüman aklını ve düşüncesini doğru kullanandır.
Müslüman bile bile güçlünün oyuncağı olmaz.
Müslüman her zaman doğruyu söyler ANCAK doğru yerde.
Bulunduğunuz platform doğruların doğrudan söylenecek doğru bir yer değildir. Adamın biri, "Nerede olursa olsun ben hep doğruyu söylerim, asla müdara etmem." diye iddiada bulunurmuş. (Müdara; iyi geçinmek)
Bir gün birinin şahide ihtiyacı olmuş, bu doğru konuşan adamı şahit olarak mahkemeye götürüp kadı efendinin karşısına dikmiş.
Bizim doğrucu bakmış ki, kadı efendinin bir gözünde şaşılık var.
Hemen, "Selamün aleyküm kör kadı" deyivermiş.
Kadı da kızıp, "Atın şu münasebetsizi içeriye!" diyerek hapsi boylatmış.
Mahkumlar ısrar etmişler,
"Neden hapse atıldın?" diye...
O da omuzlarını silkiyormuş:
"Ben sadece doğruyu söyledim
'Selamün aleyküm kör kadı.' dedim.
O da beni hapse attı.
Halbuki ben doğruyu söylemiştim."
Mahkumlar gülmüşler:
"Efendi, her doğruyu her yerde söylemek doğru mu? İşte böyle münasip olmayan yerde söyleyeceğin bir doğru, münasip olan yerlerde söylemen gereken doğrulara da mani olur, şahitlik bile yapamaz hale getirirler seni..." demişler,
Bundan dolayı "Her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir." Demişlerdir
Sözün özü doğru söyleyip zararlara ve mağduriyete sebep olmaktansa, zararlı insanlarla zararsız şekilde muhatap olup belaya girmemeye çalışmak da ahlâkın kurallarındandır
Gücünüzün yettiği kadar doğruları doğru yerde söylemeye çalıştığınıza 20 yıllık dostluğumuz olan ben ve etrafınızdaki insanlar şahittir.”
……………..
Bizde bize kısa bir Konya tarihini anlatan değerli büyüğümüze en içten saygılarımızı iletiyor ellerinden öpüyoruz.
………………………
BÖLGE MÜDÜRÜ OĞUZ
TUNÇ BEY İÇİMİZİ RAHATLATTI
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya Bölge Müdürü Sayın Oğuz Tunç Beyi ziyaret ettik,
.jpeg)
Sayın Müdürümüz ile yine her zaman olduğu gibi samimi sohbetlerde bulunduk
Bu sütunlardan yanılmıyorsam bir kez daha yazmıştım.
Oğuz Tunç Bey gerçekten çok dolu bir bürokrat.
Ben kendisini çok seviyorum
Niye?
Çünkü Oğuz Müdür İstanbul’dan geldi
İstanbul Dünya bir şehir.
İstanbul’da yaşayan her insan farklı olur.
İstanbul gerçekten hangi kesimden insan olursanız olun sizi yetiştirir ve sonuçta Dünya insanı yapar.
Oğuz Müdür bize kendi sektörümüz ile ilgili iletişim konusunda da yeni müjdeler verdi.
Bizde Sayın Müdürümüze ve ekibine teşekkür ediyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Şeker mahallesinde iki şeritli yolda yolun sağına uygunsuz park edip trafik akışını engellemediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.