BİR GÜN DE OLSA GERÇEK DÜŞÜNCELERİMİ YAZ (!) AMAM

Sık sık dile getiririz
Bizi sevseler de sevmeseler de
Yazdıklarımıza katılsalar da katılmasalar da
Bizim okuyucularımız velinimetimizdir.
Sevmeyenlerin, yazdıklarımıza katılmayanların bizi uyarmaları ile
Sevenlerin destekleri, yaktıkları ışıklarla çok şükür bugünlere geldik.
İnşallah sizlere ve bizi sevenlere karşı mahcup olmadan
Başımızı öne eğecek hatalar yapmadan günü geldiği zaman bu işi noktalarız.
Elbette bugün de yazılacak hazırda yerel birkaç gündemimiz vardı. 
Gazeteye gelip bilgisayarı açtığım zaman Haber Merkezindeki internet editörü gençlerin uyarmaları ile yorumlarınızı okudum.
Bu yorumlardan birinde EMEKLİ ÖĞRETMEN rumuzlu okurumuz düşüncelerini aktarıp bizi eleştirdikten sonra son cümle olarak şöyle diyordu;
“Bir gün olsun gerçek düşüncelerinizi kaleme alsanız
Emin olun okuyucularınız sizi daha çok takdir edecektir
Saygılarımla…”
…………….
Eğitimcilere öğretmenlerimize saygımız sonsuz.
Hayat felsefemde ilk önceliklerim arasında eğitim ve spor vardır ve bundan sonra da hep olacaktır.
Hocama çok teşekkür ediyorum.
Aslında siz değerli okurlarımıza çok açık net ifadelerle durumumuzu arz ediyoruz.
Ama hocamın hatırı için bir kez daha bir kez daha net ifade ediyorum.
Ya-zı-yo-rum.
Bırakın ülke, şehir için bile GERÇEK DÜŞÜNCELERİMİ ya-za-mam.
……….
Niye?
Neden?
Sizler beni tanıyorsunuz emekli bir gazeteciyim.
Hiç avukatım olmadı.
Allah düşürmesin bundan sonra da olmasın.
Bir avukata sadece selam vermenin kaç lira olduğunu bilmiyorsunuz bir öğrenin derim
Onlarca samimi avukat dostum var mı?
Var.
Ama gerçek düşüncemi asla ama asla YA-ZA-MAM
……….
Çünkü artık yazdığımız zaman gerçek de olsa ilk iş siyasiler ya da yönetenler sizi arayıp
“Burası yanlış.
Burası eksik 
Doğrusu bu.
Burasını düzeltir misin?” demiyorlar.
Niye?
Bu iş ESKİ TÜRKİYE’ de idi.
YENİ TÜRKİYE’ de yazınıza ilk cevap savcılık oluyor.
Hemen sizin için dava açılıyor ve ….
Biliyor musunuz şu anda bende mahkemeliğim.
Hem de AK Parti’nin makam olarak en güçlü isimlerinden birisi yüzünden
Beni mahkemeye verdi ve hukuki süreç işliyor.
Sizce ADALET hangi yönde işliyor?
Sizce haklı çıkma şansım var mı?
………….
Çok değerli EMEKLİ ÖĞRETMENİM sizin yaptığınız yorumunuza göre kim güçlüyse siyasette ve ticarette veya zenginse onlara zaafım varsa ben niye mahkemeliğim?
……………
Lütfen rica ediyorum
Tırnak kadar empati.
………..
Bakın şu konuda haklısınız.
Gerçekleri yaz.
Diyorum ki yazamam.
Mahkemelerde sürünecek takadım yok.
Tazminat ödeyecek param yok.
Arkamda da “ölüyorum” dediğim zaman ne bir siyasetçi ya da zengin yok.
………….
Şimdi diyeceksiniz ki o zaman niye onlara yer verip zaman zaman siyasetçileri zengin insanları onure ediyorsun?
Niye onları övüyorsun?
………….
Bunun sebebini de zaman zaman yazıyorum.
Bu insanlar bize başvuran muhtaç insanlara hatır içinde olsa yardım ediyorlar.
Daha 15 gün önce yazdım.
Bir iş adamı akrabası tanıdığı dahi olmayan 19 yaşındaki omurilik kanseri kızımızı evine aldı, eşi ile kızları ile ona bakıyor.
Cebinden on binler harcıyor.
İki ay önce Konya’ya değil güzel yürekli insanlarımızın sayesinde Mersin’e engelli bir kadın için akülü araba gönderdik.
Ben onlarla mutlu olup bunlarla hayata bağlanıyorum.
Size burada duygu sömürüsü yapmıyorum.
Gerçekleri doğruları yazacağım diye aile fertlerime verdiğim zararı bir ben bir de Allah biliyor.
Bu saatten sonra bilmek isteyen kul bilir bilmeyen de bilmesin diye bu konuyu burada noktalıyoruz.   
…………….
Gelelim insanlarımızın yokluk yoksulluk mücadelesine
SELİM rumuzlu okurumuz yazıyor,
“Konya Büyükşehir Belediyesi, kentte yaşayan 880 bin 284 kişiye sosyal kart ve nakit desteği açıklandığı duyurdu.
Belediyenin açıklamalarını değerlendiren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam, “880 bin kişi 2,3 milyonluk Konya nüfusunun yüzde 35’ine tekabül ediyor. Türkiye genelinde olduğu gibi Konya’da da yoksulluk artıyor” dedi.”
…………..
Evet Selim Bey bizde biliyoruz.
Ama bu doğru
Rakamlar da doğru
Başta Büyükşehir merkez ilçe Belediyeler Konya’da, taşra ilçelerinde belediyeler Konya’nın her bölgesinde vakıflar dernekler insanlarımıza sıcak yemekten ayakkabı elbiseye kart yardımlarından yakacak yardımına kadar on binlerce insanımız yüz binlerce insanımıza yardım yapıyorlar. 
Bu yardımlar sayesinde yüzbinler karınlarını doyurup nefes alabiliyorlar.
Eğitim yardımı alıp çocuklarını okutabiliyorlar.
Öğrencilere burslar veriliyor.
Değilse öğrencilerin okuma şansları yok.
Bunların hepsini zaten devlet biliyor, Bakanlıklar biliyor, belediyeler biliyor ve bunları rakam rakam da açıklıyorlar.
Devlet böyle sosyal yardım etmese, Belediyeler, kurumlar, kuruluşlar, dernekler, vakıflar olmasa ülkenin yarısından fazlası aç ve yoksul.
Sosyal devlet yapabileceklerini yapıyor.
Yeterli mi?
Elbette değil.
Biz millet olarak bunları hak ediyor muyuz?
Kesinlikle hayır.
Çünkü Mr. Şimşek’in ekonomi politikasında dar ve sabit gelirliler ölmeyecek kadar nefes alabilecekleri kadar ekmekle hayatlarını sürdürmeye mecburlar.
Bakın ekmek dedim.
Simit demiyorum.
Niye?
Konya’mızda simit
Yedi sene önce 1.25 TL idi
İki sene önce 5 TL
Aynı simit bugün 12.30 TL
Yersen.
Pardon yiyebilirseniz.
……………….
Yarın inşallah görüşmek üzere hoş çakalın.
 
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Hayatın genişliği, uzunluğundan daha önemlidir.
 
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Larende Caddesindeki trafik sorununu park meselesi ile çözebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.