Başarı Sadece Skorla Ölçülmez

Spor, yalnızca fiziksel yeteneklerin ya da alınan kupaların ötesinde bir şeydir. Her hafta milyonlarca insanın ekran başına kilitlendiği maçlar, sadece takımların mücadelesi değil, aynı zamanda bir toplumun değerlerini de yansıtır. Kazanmak elbette önemlidir, ancak nasıl kazanıldığı çok daha kıymetlidir.

Son dönemde özellikle profesyonel spor müsabakalarında yaşanan bazı olaylar, sporun ruhundan uzaklaşıldığını gösteriyor. Sahada yaşanan agresif davranışlar, fair play’den uzak tutumlar ya da hakemlere yönelik yoğun baskı, sporu sadece bir "kazan ya da kaybet" oyununa indirgemekle kalmıyor, genç kuşaklara da yanlış mesajlar veriyor.

Oysa sporun en büyük gücü, insanı geliştiren yönündedir. Dayanışmayı, sabrı, çalışkanlığı ve kaybetmeyi kabullenmeyi öğretir. Bu yüzden altyapı düzeyinde verilen spor eğitiminin, sadece teknik becerilerle sınırlı kalmaması gerekir. Ahlaki değerler, saygı ve centilmenlik kavramları da en az pas çalışmaları kadar önemlidir.

Bugün belki bir maç kazanılır, bir şampiyonluk kutlanır. Ancak o kupanın ardında yatan yol, eğer adil değilse, anlamını yitirir. Sporun gerçek galibi, hem sahada hem de dışında saygı kazanandır.