MERAM yakın zamana kadar, hayattan bir tatlı huzur almaya gelenlerin mekanıydı.
Meram, bir ucundan öteki ucu görünmeyen bağ ve bahçelerdi. Yeşilin cennetiydi. Gül ve çiçekti. Üzüm ve meyveydi.
Sonra Meram, temiz hava ve oksijendi.
Bu sebeplerden şehrin referansaydı, Meram.
Öte yandan tarihi Meram Hamamı, Meram Köprüsü, Tavus Baba Türbesi, Hasbey Mescidi, Aydın Çavuş Koruluğu dünya ölçeğinde Konya’nın markası olan Meram’ın, marka değerleriydi.
Bu zenginlikleri bir arada zengin yapansa, Meram Çayı’ydı.
Bir yerde su varsa, hayat ve zenginlik de oluyor.
PAZAR akşamı lale methiyesini duyduğumuz Meram’daydık.
Bayağı bir zamandır gitmediğimiz Meram’ın göbeğinde ilgili ilçe belediyesi marifetiyle önemli çalışmaların yapıldığını gördük. Çirkin görüntü arz eden bir takım eski yapılar kamulaştırma suretiyle mülk sahiplerinden alınarak yıkılmış. Alan gözle görülür biçimde genişlemiş. Bu konudaki idari tasarruf gecikse de, yerinde bir tasarruf olarak görülmeli. İrade ve cesaretinden dolayı başkanı kutlamak gerekiyor. Bu devirde kolay değil böyle icraatlar. Ensesi kalınlardan bir şekilde alıp, toplumun ortak faydasına sunmak kolay iş değil. Başkan Kavuş bu şehirde bunu yapabilen ender başkanlardan birisi oldu. Bizim hatırladığımız tüm zamanlarda benzer bir işi de, Meram’ın ilk başkanı çılgın Veysel Candan yapmıştı. Bugünkü iki yönlü Meram Yeni Yol onun eseri.
Peki, geçmişte şehirden sıkılanların bir zamanlar tatlı huzur almak için geldiği Meram bugün beton yığını diyebileceğimiz bir yapıya nasıl dönüştü? Şu kadarını söyleyelim: Bu garabet ne yazık ki son yılların eseri değil. Meram, son 30-35 yıllık tarihinde bir şekilde kırpa kırpa küçültüldü.
Bu arada Meram Merkezdeki geniş lale ekim alanları çok güzel olmuş. Akşamın karanlığında çok keyif aldık. Rengarenk lalelerin arasına girip resimler çektik. Çok olmasa da başka insanlarda vardı, lalelerin arasında huzur bulmaya çalışan.
MERAM ÇAYI’NA ÖZEL PARANTEZ
Meram Çayı’na uzun bir zamandır su verilmiyor.
Verilmiyor çünkü su yok.
Meram Çayı’nın su aldığı Altınapa Barajı’ndaki su seviyesi, yüzde 11.
Geçmişte şehrin batısındaki dağlardan gelen sular Altınapa Barajı’nda depolanır oradan da Meram Çayı üzerinden toprak ve beton kanallar marifetiyle şehrin doğusuna kadar taşınırdı. Altınapa Barajı’nın suları 42 Km. kadar taşındıktan sonra Aslım Bataklığında sonlanırdı.
Baraj-Aslım Bataklığı arası, 42 Km.
Baraj-Meram arası, 12 Km.
Bu bilgiler yaşanan susuzluğun dehşetini gösteriyor alması bakımından, önemli bilgiler.
Başka bir bilgide şu: Geçmişte Altınapa Barajı’ndan gelen suların bir kısmı Havzan Mahallesinde bulunan, Havzan Su Deposu’nda depolanır ve künkler marifetiyle o bölgenin su ihtiyacı karşılanırdı.
Zaman, acımasız ve tüketiyor