“En pahalı su , olmayan su” sözü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sürecinde Bedrettin Dalan’ın sözüydü. Kendisi su zamlarını savunmak için söylemişti ama ülkem ve Konya maalesef susuz günlere gitme riskinde; Başkanımız Sn. Uğur İbrahim Altay “su tasarrufu çağrıları” yapıyor ; çok haklı uyarılar da bakalım kentimde suyun patronu KOSKİ neler yapıyor veya yap(a)mıyor? KOSKİ en son bir ilçemizdeki salgın iddiasına verdiği (basından takip ettim) “KOSKİ kontrolünde olmayan sokak çeşmesi” terimi kullandı ve ben bir daha şaşkına döndüm memleketimin gerçekleri karşısında. Yıllarca Sağlık Müdürlüğü yaptığım Belediye’de gıda ve su analizleri yönettim; şehir şebeke suyunu en kontrollü su kaynağı olarak görenlerdenim; kontamine su kaynaklarının genelde Belediye su şebekesi değil apartman ve/veya daire su sistemindeki sorunlardan kaynaklandığına tanık oldum. Bu yaşıma kadar “denetimde bulunmayan sokak çeşmesi” kavramını duymamıştım, cahilliğime verin; sokak çeşmesinden söz ediyorum, boruyu kim döşemiş, su kaynağı neresi, çeşmeyi kim yaptırmış, su bedelini kim ödemekte, su akmış da kimler bakmış? Ucuz atlatıldı diyeyim, çeşme kapatıldığına göre eğer başka ilçelerde başka kontrolsüz sokak çeşmeleri yoksa sorun tekrarlamayacak diye teselli bulabilme sevinci yaşayayım bari. Yıllarca suya hor baktık Konya olarak da ülke olarak da. Çocukluğumda çok tatlı su çeşmesi başında bidonlarla beklemişliğim vardır ancak yaşım ilerledikçe ve suyun kıymetini daha iyi anlayınca tatlı su çeşmelerine hizmetten öte israf olarak bakmaya başladım. 1990 öncesi Konya’da görev yaptığım yıllardan bir anı; damacana su yönetmeliği yürürlüğe girdiğinde görüldü ki Çayırbağı suyumuz “kaynağında şişelenmeme” ve “sertlik derecesi 12 olması nedeniyle” satılabilecek su niteliğinde değil. Ben bugünkü aklımla çocukluk değil ama dünkü aklımla düşündüğümü söylüyorum, tatlı su çeşmesi tabir ettiğim çeşmeler araç bile yıkayanları düşününce israf kaynağı. Sadece günümüzün sorunu değil, yıllarca kontrolsüz sondaj kuyuları konuşuldu ancak önlenemedi. Vatandaş olarak naçizane aklıma geliveren bu işin ticaret erbapları belli, onlara yönelik bir düzenleme yapıp “DSİ izinsiz kuyu açan da açtıran da sorumludur” şeklinde cezai müeyyide de getirerek çözebilirdik mesela. Buyurun günümüzde drone dahil her türlü kontrol imkanımız var, ancak Sayıştay 2023 denetim raporuna göre 32.500 kayıtlı sondaj kuyumuzdan kullanılan su miktarı tespiti sayaçsızlık; DSİ ile KOSKİ arasındaki yetki karmaşası gibi nedenlerle yapılamıyor, tahsilata dönüşemiyor yani gelir kaybı var; izinsiz kuyuların sayısı ise bilinemiyor bile. Şehir şebekesindeki kayıp kaçak yani sisteme verilen su miktarından tüketime ulaşılabilendeki kayıp oranı ki Konya Büyükşehir bu alanda en başarılılardan olmasına karşın yüksek, şehir merkezinde bile % 24.4 ki merkez dışında çok daha fazla olduğu öngörülüyor; kısaca bir taraftan tasarruf çağrıları yapılırken bir tarafta israfımız söz konusu. KOSKİ abone kayıtlarındaki eksik bilgiler nedeniyle tahsilat eksikleri de gene denetim bulgularından. Suyun zerresi boşa gitmemeli; korumak için her tedbir alınmal