Yeni bir haftanın ilk günü.
Hem de uzun bir aradan sonra merkezde de yağışlı bir hafta,
Hem de tatil yapacak zamanı ve parası olanlar için 9 günlük muhteşem bir tatilin ardından ilk mesai günü
Hafta sonundan bu yana bizim küçük dünyamızda neler vardı neler.
Kendi çapımızda bir şeyler yazmayı planlamıştık.
Mesela tarımla ilgili hafta sonu çok okudum.
Keşke okumasaydım
Niye tarımı okudum?
Niye tarımla ilgili bilgi paylaşımlarını izledim?
Onu da inşallah yarın ya da olağanüstü bir gündem olmaz ise yarın ya da öbürsü gün yazmaya çalışırız.
Ama işin içinde Mevlana olunca hele hele bu bir dünya basını olunca veeeee en acısı da bugüne kadar hiçbir yerde rastlanmamış görülmemiş GAZ MASKELİ SEMAZEN olunca bunu sizlerle paylaşmak istedim.
Uzun tatil süreci öncesi İstanbul merkezli şehrimizde bile yaşanan üzücü olayların ardından bizim Hz. Mevlana, Mevlana aşığı semazenler çok acı bir şekilde dünya basınına manşet olmuş.
Biz şehrimizin huzuru ve insanlarımızın can mal güvenliği gençlerimizin istikbal konusu için yerel bir gazeteci olarak bazı şeyleri görmezden duymazdan geliyoruz.
Ne var ki GAZ MASKELİ SEMAZEN işi mızrağın çuvala sığmadığını
CHP Genel Başkanı Özel’in İngilizlere ağlamasının sonuç verdiğinin karşılığı olarak karşımıza çıkıyordu
………………
Ulusal basına ve yabancı basın organlarına GAZ MASKELİ SEMAZEN şöyle geçiyordu
THE GUARDİAN WEEKLY, SARAÇHANE GÖSTERİLERİNİ KAPAK YAPTI!
'TÜRK DEMOKRASİSİNİN SONU MU?'
The Guardian Weekly, Saraçhane'deki eylemleri "Türk demokrasisinin sonu mu?" başlığıyla kapak yaptı.
The Guardian gazetesinin haftalık dergisi 'The Guardian Weekly', İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan ve tutuklanmasıyla devam eden süreçteki protesto gösterilerini kapağına taşındı.
Derginin kapağındaki başlıkta ise "Türk demokrasisinin sonu mu?" cümlesi kullanıldı.
FOTOĞRAF OLARAK DA SARAÇHANE'DEKİ EYLEMLERİN SİMGELERİNDEN BİRİ OLAN GAZ MASKELİ SEMAZENİN GÖRÜNTÜLERİNE YER VERİLDİ.
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un eylemlere ilişkin yazısı da dergide yer aldı.
Orta Doğu muhabiri Ruth Michaelson'ın İstanbul eylemlerinde edindiği bilgiler de dergide kullanıldı.
The Guardian Weekly'nin 3 Nisan'da yayımlanan tanıtım yazısında Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınarak tutuklanması sonrasındaki olayların mercek altına alındığı görüldü. İmamoğlu'nun tutuklanmasının "Türkiye'de son yılların en büyük hükümet karşıtı protestolarına yol açtığı" vurgulandı.
…………..
Hafta sonu Konya Kültürünün görünmeyen bilinmeyen uzun yıllarını ömrünü bu işe vermiş üst düzey bürokratı Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Yündem ile yine Mevlana, Dünya’da ki Mevlana hayranlığı onların tanımlaması ile RUMİ nin dini ve kültürel boyutlarını konuşmuştuk.
O güzel sohbetin üzerine bu haber işin içine etti.
Olan kime olmuyor biliyor musunuz?
Garip saf temiz iyi niyetli insanlarımıza oluyor.
Filler tepişiyor bizim insanlarımız o kavgada çimenler gibi eziliyoruz.
BAŞKAN ALTAY’A
YENİ BİR GÖREV
Cuma günü yazımızı Haber merkezine gönderdikten sonra Ankara’dan Konya adına güzel bir haber geldi.
“Uğur İbrahim Altay İLBANK Yönetim Kurulu Üyeliğine Seçildi
İLBANK 2024 Yılı Olağan Genel Kurulu gerçekleşti. İLBANK Sosyal Tesisleri'nde gerçekleştirilen genel kurulda Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay İLBANK Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.
Altay sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu:
“İLBANK 2024 Yılı Olağan Genel Kurulu’nda Yönetim Kurulu üyeliğine seçildik.
81 ilimizin kalkınmasına katkı sunmak, yerel yönetimlerimizle güçlü iş birlikleri kurmak ve şehirlerimizin ihtiyaçlarına çözüm üretmek için var gücümüzle çalışacağız.
Milletimize hizmete vesile olacak bu görevden dolayı başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’a, büyükşehir ve il belediye başkanlarımıza, il genel meclisi temsilcilerimize, yerel yöneticilerimize ve tüm delegelere teşekkür ediyorum.”
……………….
Çevre iklim değişikliği kuraklık susuzluk gibi korkunç afetlerin bizi kapıda beklediği bir ortamda Uğur Başkanın oralarda olması Konya ve su konusunda yeni bir çalışmayı güçlendirecek.
Çünkü AK Parti İl Başkanı Sayın Fatih Özgökçen’in makama oturduktan sonra havzanın su sorunu konusunda bir dizi proje çalışması içerisinde olduğunu biliyoruz.
Bu konu başlı başına bir yazı konusu.
Onu da önümüzdeki günlere bırakıyoruz.
BU KORKUNÇ
GÖRÜNTÜ
DÜNYAMI KARARTTI
Dostumuz mali Müşavir Cengiz Çivi son İsrail saldırıları sırasında Daily Ummah’ın çektiği korkunç görüntüyü bize iletti
İnsanlığın yüz değil bin değil milyonlarca kez bitip tükendiğinin bir başka çekiminde saldırı sonucunda bombaların etkisi ile Gazzelilerin naaşlarının bulutlara kadar yükseldiğini gösteriyordu.
Bu insanlık vahşetinde birileri gibi edebiyat yapmayacağım.
Ve bunların sorumluları milyonlar sessiz
bir kez daha Allah’a havale ediyorum
BU ELEKTRİK ZAMMI
OLDU MU ŞİMDİ?
Bu hiç olmadı.
Hiiiiç olmadı
Elektrik bir yıldan kısa sürede ikinci kez zamlandı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yüzde 38.1 olarak açıkladığı yıllık enflasyona rağmen asgari düzeyde tüketim yapan hanelerin elektrik faturası 9 ayda yüzde 72.5 zamlandı.
Enflasyonla mücadeleyi bahane göstererek emekli aylıklarını ocakta yüzde 15.75 artıran, 2024’ü tek zamla geçiren asgari ücretliye ise yüzde 30 oranında zam yapan iktidar, 41.2 milyon konut abonesinin kullandığı elektriğe ise yüzde 25’lik zam yaptı”.
……………
Garip insanımızın belini bükecek yeni bir zam,
Bu zam sadece elektriğe mi geldi sanki
Yandık yandık yandık.
NARAYAMA TÜRKÜSÜ.
Japonya’da uzun süren bir kıtlık döneminde sofradan bir boğaz eksilmesi için yetmiş yaşına gelen yaşlı kadın ve erkekler Narayama Dağına götürülüp ölüme terkedilirmiş.
Narayama Türküsü adı verilen bu sert ve acımasız töre yüzyıllarca hikaye şeklinde kulaktan kulağa aktarıldıktan sonra 1956 yılında Japon yazar Shichiro Fukazawa tarafından Narayama Bushiko adıyla romana konu edildi. Roman 1958 ve 1983 yıllarında iki ayrı filme konu oldu.
Hikayeye göre Japonya’da uzun süren bir kıtlık dönemi yaşanır. Bu kıtlık dönemi öyle uzun süreli ve zor bir kıtlık dönemi imiş ki herkes birbirinin yediği lokmaları sayar olmuş.
Her köy ve şehir kendine göre kıtlıkla mücadele ederken Narayama Dağı civarında ki Obasuta köyünde insanlar topluca karar alarak yetmiş yaşına gelen yaşlı kadın ve erkekleri Narayama Dağında ölüme terk etme töresi başlatırlar.
Üretme gücü kalmamış yaşlıların gençlerin besinlerine ortak olmamasını ve gençlerin hayatta kalmasını sağlayacaklarını düşünürler.
Narayama Türküsüne konu olan hikayenin kahramanı Orin Anadır.
Orin Ana 69 yaşına gelmiştir. Dağa ölüme terkedilmesine kısa bir süre kalmıştır. Ama sağlam, üretken, anlayışlı bir kadındır.
Ölüme terkedilmeden önce çocuklarının eksiklerini tamamlayıp gözü arkada kalmadan ölüme terkedilmeye hazırlık yapar.
Bu töreye bazı yaşlılar karşı çıkar, bazı yaşlılar homurdanır söylenirmiş. Ama yine de Narayama Dağında ölüme terkedilmekten kurtulamaz imiş. Ama Orin ana zorluk çıkarmadan dağda ölüme terkedilmeye razıdır.
Orin yaşıtlarına kıyasla daha dinç ve hayata daha bağlı imiş. Hatta dişleri bile hala dökülmeden sağlam kalmış.
Torunu Kesakichi, çok yemek yediğini ima ederek büyükannenin sağlam dişleriyle ilgili sürekli laf dokundururmuş.
Orin, ön dişlerini taşa vurarak kırıp gözünün gençlerin yiyeceklerinde olmadığını torunu Kesakichi’ye gösterecek kadar cesurdur.
Orin’in Narayama Dağında ölüme terkedilmeden önce bitirmesi gereken işleri vardır.
Dul kalmış büyük oğlunu yeniden evlendirmek, hiç yıkanmadığı için koktuğundan kimsenin evlenmek istemediği küçük oğluna burnu koku almayan bir eş bulmakla son günlerini tamamlar.
Önce dul kalan büyük oğlu Tatsuhei’yi yakın köyden dul bir kadınla evlendirir.
Hiç yıkanmadığı için kokan bu yüzden hiçbir kadının evlenmediği küçük oğluna burnu koku almayan bir kadın bularak onu da evlendirir.
Artık Narayama Dağına ölüme huzur içerisinde gitmeye hazır olmuştur.
Orinin günü tamam olunca büyük oğlu Tatsuhei annesi Orini sırtına alarak uzun bir yürüyüşün sonunda Narayama Dağına götürür.
Narayama Dağı’nın zirvesi ürkütücüdür.
Etraf sayısız insan iskeleti ile doludur, her kayanın tepesinde leş yiyen kuşlar tünemiştir.
Oğul Tatsuhei Annesi Orin’i orada bırakıp, kural gereği arkasına bakmadan elem içinde geri dönerken birden kar yağmaya başlar.
Oğul Tatsuhei annesinin şanslı olduğunu düşünür, çünkü şiddetli soğuktan ölmesi uzun sürmeyecektir.
Köye döndüğünde yeni eşi, 70 yaşına geldiklerinde onların da gideceği yerin orası olduğunu söyleyerek onu teselli eder.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır, insanın yüzü bir kitap gibi okunabilir, ifadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kaçının, monotonluktan uzaklaşın.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bin bin sürücüleri trafik kurallarına uyduğu zaman hem kendilerini hem de diğer sürücüleri felaketten korudukları zaman daha iyi ADAM oluruz