Bir psikolog olarak en sık karşılaştığım konulardan biri, annelerle çocuklar arasındaki iletişim sorunlarıdır. Bu sorunlar bazen öfke nöbetiyle, bazen sessizlikle, bazen de karşılıklı kırgınlıklarla kendini gösterir. Ancak temelinde, çoğunlukla "duyulmadığını hissetmek" yatar.
Anne olmak büyük bir emek, sabır ve sevgi işidir. Fakat bu sevginin çocuğa nasıl ulaştığı, çocuğun bu sevgiyi nasıl algıladığı da en az sevginin kendisi kadar önemlidir. Çünkü iletişim, sadece konuşmak değil; göz teması kurmak, dinlemek, anlamaya çalışmak ve duyguyu hissettirebilmektir.
“Beni dinlemiyor” diyen çocukla “O kadar çok konuşuyorum ama duymuyor” diyen anne aslında aynı duygunun farklı kelimelerle ifadesidir. Birbirlerine ulaşamayan iki kalbin hikâyesidir bu. Bu nedenle anne-çocuk iletişimini değerlendirirken önce “Ben ne söylüyorum?” değil, “O ne duyuyor?” diye sormak gerekir.
Kimi zaman anneler, çocuğunu korumak adına çok müdahaleci olabilir. Bu da çocukta “yetersizim” duygusunu besler. Oysa çocuklar, küçük adımlarla da olsa kendi kararlarını vermeyi öğrenmeli, hatalarından ders alabilmeli ve annesinin güvenini hissedebilmelidir.
Peki, sağlıklı bir anne-çocuk iletişimi için neler yapabiliriz?
-
Dinleyin, gerçekten dinleyin. Bazen çocuklar söyledikleri şeylerle değil, söyledikleri şeyin altındaki duygularla konuşurlar. Sadece kelimeleri değil, duyguyu da duymaya çalışın.
-
Empati kurun. Bir yetişkin gözüyle değil, bir çocuk kalbiyle bakmayı deneyin. Onun dünyası, sizin sandığınız kadar basit değil.
-
Eleştirmek yerine rehberlik edin. Hatalarını göstermektense, neden-sonuç ilişkisini birlikte kurun. “Neden böyle yaptın?” demek yerine, “Sence başka nasıl yapabilirdin?” sorusu çok daha yapıcıdır.
-
Koşulsuz sevgi gösterin. Çocuklar, başarılarıyla değil, varlıklarıyla sevilmeye ihtiyaç duyarlar. Bunu onlara sık sık hatırlatın.
Unutmayalım ki, bir çocuğun dünyasında annesinin sesi, en güvenli limandır. O sesin içinde sevgi, sabır ve anlayış varsa, o çocuk hayata daha güçlü adımlarla yürür.
Sevgiyle kalın, çocuklarınızla kalpten konuşmayı unutmayın.