Yahudiler: Kökenleri ve İlk Dönemleri

Sevgili okurlar,
Bugünkü yazımızda, dünya tarihinin en eski ve en etkileyici topluluklarından biri olan Yahudilerin kökenlerine ve ilk dönemlerine bir yolculuk yapacağız. MÖ 2. binyılda Mezopotamya’nın derinliklerinden başlayan, Kenan topraklarında şekillenen ve tarihin seyrini değiştiren olaylarla gelişen bu kadim halkın hikayesi, inanç, direniş ve kimlik arayışıyla doludur.
Yahudiliğin kökenlerine baktığımızda, bu dinin yalnızca bir inanç sistemi olmadığını, aynı zamanda bir milletin ve kültürün doğuşunu temsil ettiğini görürüz. İbrahim’in çağrısıyla başlayan, Musa’nın liderliğinde şekillenen ve Kudüs’teki Tapınak’la taçlanan bu süreç, Yahudi kimliğinin temel taşlarını oluşturmuştur. Gelin, Yahudilerin ilk dönemlerini birlikte keşfedelim.
İbrahim: Yahudiliğin Kökenleri
Yahudiliğin tarihi, atası kabul edilen İbrahim (Abraham) ile başlar. Kutsal metinlere göre, İbrahim, Ur şehrinde yaşayan bir çoban ve tüccardı. O dönemde Mezopotamya çok tanrılı bir inanç sistemine sahipti, ancak İbrahim, Tanrı’nın kendisine tek bir Tanrı’ya inanması gerektiğini bildirdiğine inanarak, ailesi ve takipçileriyle birlikte Kenan topraklarına (bugünkü İsrail ve Filistin bölgesi) göç etti.
Bu yolculuk, Yahudiliğin temelini oluşturan antlaşma (brit) kavramının başlangıcıdır. Tanrı, İbrahim’le bir antlaşma yaparak onun soyundan büyük bir millet geleceğini ve bu millete Kenan topraklarını miras olarak vereceğini vaat etti. Bu vaat, Yahudi inancının en önemli öğelerinden biri haline gelmiştir.
İbrahim’in oğlu İshak ve torunu Yakup, bu vaadin devamını temsil eder. Yakup’un, Tanrı ile mücadelesinden sonra İsrail adını almasıyla, Yahudiler “İsrailoğulları” olarak anılmaya başlandı. Yakup’un 12 oğlu, İsrailoğullarının 12 kabilesini oluşturdu ve bu kabileler Yahudi toplumunun ilk toplumsal düzenini belirledi.
Mısır’da Kölelik ve Musa’nın Liderliği
Yakup’un oğlu Yusuf’un Mısır’da yükselişi ve firavunun danışmanı olması, İsrailoğullarının Mısır’a yerleşmesini sağladı. Ancak zamanla Mısırlılar, İsrailoğullarını tehlike olarak görmeye başladı ve onları köleleştirdi.
Bu ağır koşullar altında, İsrailoğulları Tanrı’ya kurtuluş için dua etti ve Musa (Moses) lider olarak ortaya çıktı. Yahudi geleneğine göre, Tanrı Musa’ya bir görev verdi: İsrailoğullarını Mısır’dan çıkarmak.
Musa’nın firavunla mücadelesi ve 10 belanın ardından İsrailoğulları, büyük bir mucize olarak anlatılan Kızıldeniz’in yarılması ile Mısır’dan kaçtı. Mısır’dan Çıkış (Exodus), Yahudi tarihinin en önemli olaylarından biridir.
Sina Dağı’nda Tanrı, İsrailoğulları ile bir antlaşma daha yaptı ve onlara kutsal yasalarını verdi. Bu yasalar, Tevrat (Torah) olarak bilinir ve Yahudi inancının en temel metinlerinden biridir. On Emir başta olmak üzere bu yasalar, Yahudi toplumunun dini ve toplumsal hayatını şekillendirdi.
Vaat Edilmiş Topraklara Dönüş ve Hakimler Dönemi
Musa’nın ölümünden sonra, Yeşu (Joshua) liderliğinde İsrailoğulları, Kenan topraklarına geri döndü. Ancak bu dönüş barışçıl olmadı. İsrailoğulları, bölgede yaşayan Kenanlılarla uzun süre savaşlar yaptı. Bu mücadeleler sonucunda Yahudiler, Vaat Edilmiş Topraklar’da yerleşik hayata geçmeye başladı.
Bu dönemde Yahudi toplumu merkezi bir yönetime sahip değildi. Halk, genellikle Hakimler adı verilen dini ve askeri liderler tarafından yönetiliyordu. Debora, Gideon ve Samson gibi hakimler, İsrailoğullarını düşmanlardan korudu ve halkı Tanrı’ya bağlı kalmaya çağırdı.
Krallık Dönemi: Saul, Davud ve Süleyman
Hakimler döneminin ardından, İsrailoğulları birleşik bir krallık kurmaya karar verdi. İlk kral, Saul oldu. Ancak Saul’un yönetimi, askeri ve siyasi başarısızlıklarla doluydu.
Saul’un ardından Davud (David) tahta çıktı ve İsrail’i bir süper güç haline getirdi. Davud, Kudüs’ü fethederek başkent yaptı ve Yahudi devletini güçlü bir şekilde örgütledi.
Oğlu Süleyman (Solomon) ise Yahudi tarihinin en görkemli hükümdarı olarak kabul edilir. Süleyman, Kudüs’te Birinci Tapınak’ı inşa ettirdi. Bu tapınak, Yahudi inancının merkezi haline geldi ve Yahudiliğin ruhani kimliğini şekillendirdi.
Bölünme, Sürgün ve Diaspora
Süleyman’ın ölümünden sonra, İsrail Krallığı ikiye bölündü:
Kuzeyde İsrail Krallığı
Güneyde Yahuda Krallığı
MÖ 722’de Asurlular, İsrail Krallığı’nı yıktı ve halkı sürgüne gönderdi. Bu, Yahudi tarihinde ilk büyük sürgün dalgasıydı.
MÖ 586’da Babilliler, Yahuda Krallığı’nı ele geçirerek Birinci Tapınak’ı yıktılar. Yahudiler, Babil’e sürgüne gönderildi. Babil Sürgünü, Yahudi kimliğinin şekillenmesinde büyük rol oynadı.
MÖ 538’de Pers Kralı Büyük Kiros, Yahudilerin Kudüs’e dönmesine izin verdi ve İkinci Tapınak inşa edildi. Ancak artık Yahudiler sadece Kenan topraklarında değil, dünyanın dört bir yanına yayılmaya başlamıştı. Bu süreç Diaspora olarak bilinir.
Yahudi Kimliği ve Kültürel Miras
Yahudiliğin ilk dönemleri, inanç, yasalar ve kimlik mücadelesi ile şekillendi. Tevrat, Yahudi kimliğinin korunmasında en önemli unsur oldu.
Bu dönemler, Yahudi toplumunun tarih boyunca sürecek olan direniş ve adaptasyon yeteneğini geliştirdi. Yahudiler, tarih boyunca karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen, kimliklerini ve inançlarını korumayı başardılar.
Sonuç: Yahudilerin Tarihsel Yolculuğu
Yahudilerin ilk dönemleri, inanç, direniş ve kimlik arayışıyla doludur. İbrahim’le başlayan yolculuk, Musa’nın liderliğinde şekillenmiş ve Kudüs’teki Tapınak’la taçlanmıştır. Sürgünler ve dağılmalar, Yahudilerin inançlarını ve kültürlerini koruma mücadelesini daha da güçlendirmiştir.
Bugün Yahudiler, dünyanın dört bir yanında varlıklarını sürdürüyor ve binlerce yıllık miraslarını yaşatmaya devam ediyor.
Gelecek yazımızda, Yahudiliğin Helenistik ve Roma dönemlerindeki gelişimini ele alacağız.
Sevgiyle kalın!
Dr. Serap Mumcu Geronazzo