22 Mart Dünya Su Günü, Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından 1993 yılında ilan edilen bir gün.
Dünyanın belli ülkelerinde her yıl 22 Mart’ta kutlanan günden maksat, suyun önemi ve su kaynaklarının korunması gerektiğine dair farkındalık yaratmak.
Dünyada kuraklık dönemi yaşanırken, su kaynaklarının hızla tüketildiği bir süreçte yaşanıyor. Ülkemiz yaşanan bu süreçte dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. İklim değişiklikleri yanı sıra aşırı su kullanımı, sınırlı su kaynaklarımızı kurutuyor. Ayrıca su da israfta hat safhada. Bu süreçte toplumda yaratılması gereken farkındalıkta yaratılamıyor.
Türkiye’de yüzeysel suların yüzde 75’i, yer altı sularının yüzde 66’sı tarım sektöründe kullanılıyor. Ülkemizde kullanılan toplam suyun yüzde 74’ü tarımda, yüzde 15’i ev ve işyerlerinde, yüzde 11’i de sanayide kullanılıyor.
Tarım sektöründe kullanılan su dehşet verici boyutlarda. Tarımda su kullanımının ivedilikle planlanması gerekiyor. Planlama sulu tarımın önüne geçilmesi şeklinde olmayacağına göre, Mısır tarımı örneğinde olduğu gibi sınırlama şeklinde olmalı. Üreticiler münavebeli ürün ekimine gerekirse icbar edilmeli ve az su isteyen ürün ekimi cazip şartlarla teşvik edilmeli. Aksi halde az su isteyen ürünlerin sulanması da kısa bir müddet sonra risk altına girecektir. Çünkü yağışsızlığın dolayısıyla kuraklığın hangi zamanda ve hangi yıllarda sona ereceği öngörülemiyor.
Ülkemizde, su kullanımında yüzde 15’lik oranla ev ve işyerleri 2. Sırada yer alıyor. Ev ve işyerleri, su israfının görüldüğü alanlar olarak değerlendiriliyor. Bu, değerlendirme sayı ve rakamlarla tespit edilen bir değerlendirme.
Ev ve işyerlerinde su kullanımında yıllara dayanan bir israf söz konusu. Gelen su faturasına itiraz edenler gene de su israfından vaz geçmiyor. “Su pahalı” şikayetçileri, fazla su kullanımını dikkate almıyor. Bir fatura döneminde 10 ton su kullanan bir abone, 8 ton su kullansa aynı miktarda fatura mı gelecek? Sonuçta su da israf, para da israf söz konusu oluyor. Para sahibinin de, su kimin? Su kıtlığı kapıda. Musluklarda su zamanın birinde, zaman ayarlı akabilir. O zaman pek uzaklarda görülmüyor.
Kuraklık son yıllarda zirve yaptı.
Mevsimler yağışsız geçmeye başladı.
Öte yandan su kaynakları korunamıyor.
Göller kuruyor.
Barajlar kuruyor.
Yer altı suları çekiliyor.
Bu durumda bile ülkede “suya hücum” denilebilecek bir anlayış söz konusu.
Su da her gün ama 22 Mart Dünya Su Günü, su da farkındalık yaratmak-anlatmak için önemli bir gündü. Güme gitti.
İlgili bakanlıklara bağlı teşkilatlar DSİ, Tarım Teşkilatları, Siyasetçiler, Belediyeler, Üniversiteler, KOP, Ziraat Odaları ayrı ayrı ya da müştereken geniş kapsamlı bir şekilde hiç değilse 22 Mart Dünya Günü’nde “ses getirecek” bir etkinlik ortaya koyabilmeliydi.
YAZARIN NOTU
Değerli okuyucular malum Ramazan Bayramı haftasındayız. Pazar günü başlayacak olan bayram, Çarşamba günü sona erecek. İyi ve hayırlı bayramlar diliyorum. Bayramdan sonraki Pazartesi bu köşede buluşmak üzere hoşça kalın.