Çocuklarınız Size Emanet

Çocuklar, Allah’ın bize verdiği emanetlerdir. Onlar bizim sahip olduğumuz değil, Allah’ın bizlere emanet ettiği birer varlıklardır. Ne yazık ki, bazı aileler, özellikle müslüman ve muhafazakâr aileler, çocuklarının hayatını kendi beklentilerine göre şekillendirmeye çalışır. Ve bu noktada, çoğu zaman ebeveynlerin koyduğu sınırlar, baskılar, ve yüksek beklentiler, çocukların ruhsal sağlığını zedelemekte, onların kendi kimliklerini bulmalarını engellemektedir.

Çocuklarınız, sizin rızanızı kazanmak için Allah’ın emirlerine uymaktan, namaz gibi farz ibadetleri terk etmekten bile çekinmeyebilirler. Ve evet, bu gerçekten bir tehlikedir. Onlar, size ne kadar iyi evlat olduklarını göstermek için içten içe Allah’a karşı kulluklarını göz ardı edebilirler. Oysa, bizim görevimiz onlara sadece İslam’ı öğretmek değil, aynı zamanda Allah’a olan sevgiyi ve bağlılığı kalplerine yerleştirmektir.

Ebeveynler, çocuklarını geleceğe hazırlamak için her şeyi yapmaya çalışırken, bazen bu emanetlerin üzerindeki baskıyı fazlasıyla arttırırlar. Fakat unutmayın ki, bir çocuğun doğru bir Müslüman olabilmesi için öncelikle ruhunda bir bağlılık, kalbinde bir sevgi olması gerekir. Eğer çocuğunuza bir şeyleri zorla dayatıyorsanız, o zaman kendi iradesini, kendi özgürlüğünü ve en önemlisi kendi inançlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız.

Namaz, İslam’ın temel direklerinden biridir, ancak bir çocuk namazı terk ediyorsa, bu sadece bir alışkanlık değil, içsel bir savaşın, kimlik arayışının sonucu olabilir. O çocuğun, başkalarının onayını kazanmak için, yalnızca sizin beklentilerinize hizmet etmek için Allah’ın rızasını ikinci plana atması demektir. Bu, büyük bir manevi kayıptır.

Bizim görevimiz, çocuklarımıza doğru yolu göstermek ve onların kendi kimliklerini bulmalarına yardımcı olmaktır. Aksi takdirde, Allah’a olan sevgilerini kaybedebilirler. Onlar bizim sadece beklentilerimizi karşılamak zorunda değiller. Bizim için doğru olan, onları sevmek, onlara güvenmek ve onlara yalnızca yol göstermektir. Onlar bize emanet edilmiştir, sahipleri biz değiliz.