KONYALI AKLIMI BU YOKSA AKILSIZLIĞI MI?

Bugün izninizle biraz şehir ile ilgili ya da şöyle diyelim aklımın takıldığı bir konuyu sizlerle paylaşarak yazımıza başlayalım diyorum
Malum Konya’nın trafikte geleceğini adeta demirlerle birleştirecek KonyaRay çalışmaları nedeni ile artık Hızlı Trende son durak Selçuklu YHT durağı  
Dün aklıma bir şey geldi.
Dahası biz indikten sonra düşündüm,
Malum yeni ray yol çalışması nedeni ile artık biz Selçuklu YHT de inip
Selçuklu YHT den biniyoruz yaaa
Ama tren yine İstasyon caddesindeki gara gidip geliyor.
Peki niye?
Hani bizim can güvenliğimiz önemli ise
Bu tren setlerinin hiçbir anlamı
Ya da önemi yok mu?
Yine yanılmıyorsam bir setin maliyeti 60 milyon avro diyorlardı.
 
 
Haaa siz bir sete 100 milyon avro da verseniz ha dediniz mi set filan yok.
Niye en az 5-6 yıl set beklemek zorundasınız.
O zaman bizim inip trenin gidip gelmesi sizce Konya’mızda da olsak meşhur Temel hikayelerine benzemiyor mu?
Neyse biz Temel kadar akıllı olamasak da oruç zamanınıza geldi diyelim unutalım değil mi?
BİR TECRÜBENİN
KÖPEK HİKAYESİ
Bir büyük abimiz eski Belediye meclis üyesi abimiz Karatay’da yaşanan köpek olayından sonra anısını bizimle şöyle paylaşıyordu
……………….
“Uğur kardeşim.
2 yaşındaki bir kız çocuğunun Konya’da başıboş köpeklerin parçalayıp öldürmesi tüm vatandaşlarımızla birlikte beni de çok üzdü. Bu konu hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Hayvan sevgisi, insandaki yardımlaşma, iyilikseverlik ve sevgi gibi duyguları geliştirir.
İnsanların gelişiminde, hayvanların ve doğanın, özellikle de evcil hayvanların sanıldığından fazla olumlu etkileri vardır.
 
Çocuklarımızın sosyalleşebilmeleri ve gelecekte iyi bir insan olabilmeleri için batı ülkelerinde olduğu gibi hayvan sevgisi aşılanması gerekir düşüncesindeyim.
Canlılar dünyası insanlardan, bitkilerden ve hayvanlardan oluşur. İnsanlar eskiden beri hayvanlarla ilgilenmişlerdir. Çünkü hayvanların, insan yaşamında büyük önemi vardır. İlk evcilleştirilen hayvanın köpek olduğu sanılıyor.
Başı boş dolaşan ve insanlara saldıran köpekler son günlerde vatandaşlarımıza saldırılarını artırdı. Yeterli önlem alamayan belediyeler ise Hayvan Hakları Yasası'nın kendilerini engellediğini öne sürüyorlar.
Belediye başkanları, "Sokak hayvanını kısırlaştır ve aldığın yere bırak" diyen hayvan hakları yasasını gerekçe göstererek sokak köpeklerini toplayamadıklarını belirtirken vatandaşlar da sorunun bir an önce çözülmesini istiyor.
Yeni çıkan hayvan hakları yasasının sokak köpeklerine getirdiği özgürlük, köpek çeteleri oluşmasına neden oldu.
Sokak köpeklerinin barınaklara yerleştirilmesi yerine veterinerler tarafından kısırlaştırılarak sokağa bırakılmasını öngören yasa, vatandaşı perişan etti.
Konya' da vatandaşlar, sabahları camiye, işe, öğrenciler okula giderken ve akşam dönerken köpeklerin sürü halinde dolaşmalarından dolayı içinden birisi saldırdığı zaman yaralanan veya ölümle sonuçlanan vakalar olduğunu her gün televizyonlardan izlemekteyiz.
Belediyelerin bu konuda çalıştığına inanmakla beraber çalışmaların yetersiz olduğunu düşünmektedirler.
Bu köpekler ne taş ne de sopa yememişler çünkü sırtlarını Belediyelere dayamışlar her gün yemleri yiyecekleri geliyor.
Bu köpeklerin çoğu Belediyelerimizin taktığı kulak plakalı köpekler olup istedikleri caddeden ışığa bakmadan geçer vasıtalar onların geçmesini bekler. Sanki geçiş üstünlüğüne sahip cankurtaran vasıtası. İstedikleri meydanda, yolda nereyi bulurlarsa orada koyuna gitmeyen yoz köpeği gibi yatırlar.
Köy yerindeki köpekler taştan korkarlar yerden taş alır gibi yapıp köpeğe doğru elini boş olarak salladığın zaman sanki taş yemiş gibi bağırarak kaçarlar. 
Saldıran köpeklere karşı vatandaş taş atacak veya sopa bulamıyor.
Belediyelerimizden vatandaşın isteği köpeklerin çok olduğu yerlere Karayollarının kış günü varillerin içine tuz ve kum koyduğu gibi, taş ve sopa koyması yararlı olacak.
TAŞLARI BAĞLAMIŞLAR KÖPEKLER SALMIŞLAR!
Soğuk bir kış gecesi, üstü başı çırılçıplak soyulup yabancı bir köye bırakılan Ada'mın hikayesidir. Zaman'ın birinde şair hükümdarı eleştiren şiirler yazar.
Hükümdar da şairi çağırıp iyice azarlar, üzerindeki elbiseleri çıkarttırıp sokağa bırakır.
Şair açtır, hava soğuktur, hükümdarda merhametsizlik.
Soğuktan da ölemez ya!
Mecbur yakınlardaki köye (öyle çıplakta olsa) sığınmayı dener.
Köye girdiğinde vakit geçer, ileriden aç köpekler üzerine doğru hücum etmektedir.
Çareyi kaçmakta görmeyen şair yerden bir taş alıp fırlatmayı dener.
Fakat o da ne?
Taşlar bağlıdır.
Bir tane taş alıp atamaz köpeklere çünkü taşların hepsi donmuş.
 
Ve tarihi cümle dökülür ağzından:
BU KÖYDE TAŞLARI BAĞLAMIŞLAR KÖPEKLERİ SALMIŞLAR!
Bu sözü duyan ve beğenen hükümdar tekrar şairi sarayına alır.
……………..
Köpek konusu Belediyelerin yıllarca çözemediği, çözülemeyeceği bir konu haline geldi.
1989 yılı mahalli idareler seçimleri yapıldı Büyükşehir, Selçuklu, Meram, Karatay belediye başkanları yeni seçilmişti. Ben de Selçuklu belediye meclis üyesiydim.
Meclis toplantısında Belediyeler başıboş köpeklerle mücadele için yurt dışından özel tüfekler getirdiler, atıcılarını eğittiler amaç köpekleri bayıltıp veteriner tarafından kısırlaştırılacak bu işte belediyeler pek başarılı olamadılar.
Meclis toplantısında bu konuda en kolay köpek sayısını azaltmak için Selçuklu Belediyesi temizlik işçileri gece de 40 köpek yakalayıp damperli kamyona yükleyip Meram bölgesine boşaltsınlar.
Meram Belediyesi temizlik işçileri de 10 köpek ilave edip 50 köpeği yakalayıp kamyonla Karatay belediye hudutları içine boşaltsınlar.
Karatay Belediyesi'nde Aslım çöplüğü olduğu için temizlik elemanları bir gelen 50 köpeğin üzerine 30 köpek ilave ederek 80 köpek toplayıp damperli kamyona yükleyip Selçuklu Belediyesi hudutları içine boşaltsınlar.
Selçuklu Belediyesi 40 köpekten kurtuldum diye sevinirken 3 gün sonra 80 köpeği sınırları içerisinde bulurlar dedim.
Kısırlaştırılmamış iki köpekten 5 yılda 5.000, ömür boyu toplam 60.000 adet köpek üreyeceğini bu konuda uzman olan kişilerce belirtiliyor.
Konya Belediyelerimizin işi şimdi daha da zor, Büyükşehir yasası değişikliği ile birçok belediye köy mahalle olarak Büyükşehir belediyesine bağlandı.
Orada yaşayan köpekler çöplerde ekmek bulamadığı için şehre geldiler sayıları daha da arttı. Kısırlaştırma yapacak veteriner ve sağlık görevlerinin, köpek barınaklarının kapasitesini 3 katına, köpeklerle mücadele edecek ekipleri 5 katına çıkartsa dahi belediyelerimiz bu işin üstesinden gelmek için 36 yıl önce başlattıkları mücadelede başarı oranları her yıl daha düşmekte.
Çocukluğum köyde geçti köpekleri çok severim 
6-7 koyun köpeğimiz vardı.
Rahmetli annem bir günde 4 tandır insan ekmeği, 3 tandır it ekmeği yapardı.
Şimdi tesisimizde 4 Kangal,2 kurt, 2 golden, 3 puanter köpeğimize bakmaktayım.”
………………
PROF.DR TOLGA
ÇÖĞÜRCÜ HOCAYA
GEÇMİŞ OLSUN
DİYORUZ
Ramazan’da da altı yok pabuç gibi durmaksızın koşturuyoruz.
İki gün önce Erbakan Tıp Fakültesinde bir ziyarete gidiyordum.
Asansörde beşinci kata bastım.
Derken Teknik üniversiteden iki hoca daha asansöre bindi.
Hocalarımla selamlaştık.
Hayırdır deyince Tolga hocanın kalp krizi geçirdiğini ve kendisini ziyaret için geldikleri söylediler.
Şok olmuştum.
Hemen biz kendi ziyaretimizi yaptık ve kalp bölümüne bindik 
Yaklaşık 20-25 yıldır tanıdığım o ilk delikanlı günlerinden bildiğim günümüzün Profesörü Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümün öğretim üyesi Tolga Çöğürcü hocamızı ziyaret ettik
 
 
Bizde bu vesile ile hocamıza ve ailesine bir kez daha geçmiş olsun diyoruz.
PROF. MEHMET ATAMAN
DEDE OLMUŞ
Sız sık yazarım her yerde hep söylerim.
Bu şehrin en saygın en ilkeli ailelerinden aynı zamanda şehrin eğitiminden sporuna büyük hizmetler veren Ataman çok sevdiğim ismi Prof. Dr. Mehmet Ataman hocanın iki gün önce dede olduğunu öğrendim.
 
 
Mehmet Ataman hocaya Ataman ailesinin tüm fertlerine hayırlı uğurlu olsun diyor minik yavrumuza da Allah hayırlı ömürler nasip etsin dileklerimizi iletiyoruz.
 
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Bir ahlaka sahip değilsek kanunlar bizi ahlaklı yapmaya yetmez
 
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Toptancılar hali giriş ve çıkışlarına bir düzen getirebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.