Dünya öyle bir yerde ki gözünün önündeki insan katliamlarına bile gözlerini kapamayı bırakın tarafgir tutumla destek vermekte; böyle insan sevilmez bir ortamda hayvanseverlik sözde kalıyor genelde elbette. Maalesef ülkemde de hayvanseverlik çoğunlukla bazılarının kendine yakıştırdıkları payeden öteye gitmiyor, gerçek hayvanseverleri tenzih ederim. Sitemde yasal olmamasına karşın evinde süs köpeği besleyen; korkan komşular olabileceği öngörülerek yük asansöründe taşınması kuralına “benim için çok değerli, soframa oturtuyorum, orada taşıyamam” diye itiraz eden, ihtiyaç giderme alanları yapılmasına karşın her yerin affedersiniz def-i hacet yeri haline gelmesine göz yuman sözde hayvansever ama bence insan sevmez komşularımız var. Hayvanseverlikleri de inandırıcı gelmiyor zira site bahçemize dışarıdan sızan!, bizlerle bahçede yaşamaya çalışan 4-5 adet kediler hedefleri efendim, “köpekler sahipli ancak kediler sahipsizmiş!” onlara göre, biz besleyenler işbirlikçi, üç gün geçmiyor” kediler atılsın” feryatları nasıl atılacaksa artık ve bizim tehdidimiz “kedilere bakılsın yoksa yasal olmayan köpekleri şikayet ederiz”
Rahmetli babam dükkan önüne sabahları gelen kuşlar için yem bırakırdı, kar yağdığında mesaimiz erken başlardı, o zaman günümüzdeki kadar sokak köpekleri ve kedileri yoktu, derdimiz karlar altındaki yiyeceklere ulaşamayacak kuşları doyurmaktı, şehrin 30-40 kilometre kadar dışına bulgur, pirinç, kuş yemi saçarak besleme imkanı sağlama çabasına girerdik. Hayvanlara zararımız hiç olmadı, günümüzde içimdeki hayvan besleme arzumu artıran bir firmamdaki ve çok değerli bir kardeşimin evindeki kedileri daha yakından tanımam oldu, artık araç bagajımda kedi mamaları ile onlara sofra kuruyorum. Sokak köpekleri güncel ve ülkeme yakışmayan derdimiz. Turizm potansiyelimizden sağlık sorunlarına kadar dertlere neden olabilecek sorun. En kötüsü saldırganlık potansiyelleri. Yıllar önce Belediyelerin maalesef itlaf ekipleri vardı, bir Sağlık ve Veteriner Müdürleri zirve toplantısında Vali Yardımcımızın “ben kaymakamken çözmüştüm, hayvanları tel kafesler içine gündüz koyup gece elektrik veriyorduk” sözlerini hayretle karşılamıştık. Bugün sorun giderek daha karmaşık hal aldı. Ne yazık ki sokak hayvanlarının verdikleri zarar can yitirme aşamasında. En son hem de köpek barınakları bulunan Konya’da acı yaşadık, giden evlada rahmet, ailesine sabır, tekrarının olmamasını diliyorum. Yasa da çıktı ancak yasa değil sevgi korur hayvanları da. Zaten bazı Belediyeler kayıtsız kalacaklarını açıkladılar. Ankara Büyükşehir Belediyesi 2023 Sayıştay raporunda “31.12.2023 tarihine kadar yaklaşık 540.000,00-TL tazminat ve100.000,00-TL vekalet ücretinin belediye tarafından ödendiği “tespiti var; muhtemelen devam eden davalarla bu bedel daha da büyüyebilir, tazminat nedeni sokak köpeklerinin saldırıları ile mağdur olanların açtıkları davalar.
Hayvan sevgisi de insan sevgisi de tüm güzel özellikler gibi “ağaç yaşken eğilir” mantığıyla çocukken verilmeli, özellikle ülkemde beslenmesi yasaklanan köpekleri beslemeyi, sahiplendikleri köpekleri tasmasız dolaştırmayı marifet sayan kural tanımazları, yiyecek satan alanlara köpeklerle girenleri, insanların besinlerini de koydukları market arabalarına köpeklerini oturtanları görünce bu sorunun toplumsal uzlaşı ile çözülebileceğine olan inancım azalıyor. Yasaların denetimindeki eksiklikleri de düşününce umutsuzluğum artıyor. Belediyelerin Veteriner hekim kadroları ve kısırlaştırma, aşılama imkanları Devlet desteği de eklenerek çoğaltılabilir. Çoğu Belediye Veteriner hekimleri yasada görevleri olmasına karşın sokaktan bulup aşılama ve kısırlaştırma için hayvan götürdüğünüzde “sahiplenme şartı” ortaya koyuyor ve sahiplenmezseniz hizmet vermeyi reddediyor ki çok saçma, bence yasalara da aykırı olması gerekir, zira o veterinerlerin zaten sokaktan hayvan toplama, aşılama,kısırlaştırma ve tekrar barınaklara yerleştirme görevleri var. Bu konuya dikkat çekmek istiyorum. Artık her köşede özel ve lüks veteriner hekim merkezleri var ücretli hizmet veren. Devletimiz bunlara belli ücret karşılığı sokak hayvanlarını kısırlaştırma, aşılama gibi hizmetleri verme yükümlülüğü de getirmeli en azından kota koyarak ve bunlarda bu sorunun çözümünde paydaş rol almalı. Barınaklar kesinlikle artırılmalı, bu konuda hiç bir belediyenin yasaya karşı koyma hakkı olmamalı. Kırsaldaki kamu kuruluşlarından başlanarak,kurumlara, belediyelere, özel sektör kuruluşlarına, uygunlukları olan okul, misafirhane vb mekanlara bakımı yapılmış, aşılanıp kısırlaştırılmış sokak hayvanları edinme zorunluluğu ve belediye veterinerlerine de bu hayvanlara periyodik bakım uygulama zorunluluğu getirilmeli bence . Size sokak hayvanlarının vatandaşa verdikleri zarar nedeniyle bir bedel yansıyorsa bu milletin parasıdır kesinlikle birilerine rücu edilmeli ki tekrarını önlemek için tedbir alınsın. En önemlisi hiçbir can yitmesin, sokak hayvanları sorunu ortak akıl ve tüm yetkililerin çabalarıyla çözülmeli, bu ayıp ülkemin gündeminden düşmeli artık.