Yıllardır bu sütunda millet olarak toplum olarak Adana karpuzu gibi şaaak diye ikiye ayrılmanın hiç kimseye bir fayda getirmeyeceğini,
Zaman içerisinde bu ayrışmanın en iyimser bakışla gönüllerde bölücülük yaratacağına dikkat çekmeye çalışıyorum.
Bu milletin ikiye üçe hatta 13 e bölünmesi sadece o anda yöneticilerin işine gelir.
Çünkü tek yürek tek yumruk olmuş bir milleti toplumu gönlünüze göre rahatça kafanıza göre yönetemezsiniz.
Biz çok yazdık ama yönetenlerin işine gelmediği için acı bir şekilde bu günlere geldik
Onlar da kendilerince bölünmenin ayrışmanın kendilerine nasıl prim kazandırdığını yaşayarak gördükçe bu ateşe odun atmaya devam ettiler.
………….
Hafta sonu yaşadığımız 2 yaşındaki can Rana El Selci için ağlamayan üzülmeyen varsa o insan değildir.
Ne acıdır ki Türkiye’nin dört bir yanından bugüne kadar gelen köpek saldırıları sonucu ölüm haberlerine şimdi bir de Konya’da eklendi.
Cenab-ı Allah’ım hiç kimseye evlat acısı yaşatmasın
Allah aileye ve yakınlarına bol bol sabır versin inşallah.
Her zaman her yerde olduğu gibi bir acının bir felaketin korkunç dramların ardından olduğu gibi yine şaaaak diye ikiye bölündük.
……………..
Siyasi olarak kime karşı isek
Görüş yapı olarak kimi sevmiyorsak
Hatta görüşlerine katılmadığımız kim varsa
O katil.
O şak şakçı
O günahkar
O tetikçi
Hatta O yani bendeniz(!) Hasan Basri Bey e göre de VEBAL altındayız.
……………..
Her acı hepimizin acısı.
Her acı gerçek hepimizin acı gerçeği olmadığı sürece biz baştan dediğimiz gibi iyi günde kötü günde BÖLÜNDÜK….
…………..
Olayın ardından HASAN BASRİ Bey yazmış
“Dünkü sokak köpekleri ilgili yazdığınız yazıda büyük bir vebal altındasınız
Az sabır edin demekle sorumluluktan kurtulamazsınız Uğur Özteke sizde her gün Uğur Başkanın ramazan davulcusu gibi gece gündüz kafamızı beynimizi sağır ettin
Daha dün bir çocuk Karatay da sokak köpekleri tarafından parçalandı bunu yaz bırak artık siyasi şov yazılarını bıktırdınız iyice;
Konya'nın Karatay ilçesinde 10 sokak köpeğinin saldırısına uğrayan kız çocuğu hayatını kaybetti.
Alınan bilgiye göre ailesiyle birlikte Karatay ilçesine bağlı Başak Mahallesi Şehit Erdal Özçelik Sokak’ta yaşayan akrabalarına ziyarete giden çocuk yaklaşık 10 sokak köpeğinin saldırısına uğradı.”
……………….
Evet geçen hafta yazdım bugün yine yazdığımın arkasında durarak yine yazıyorum.
Bakanlığın kesin talimatı üzerine Konya Vali İbrahim Akın beyin başkanlığında Belediye Başkanları ile birlikte köpeklerin barınakta toplanması işlemi hızla sürüyor.
İddia ediyorum ve birinci ağızdan aldığım rakamlarla söyledim ve yazdım.
Mesela Meram Belediye Başkanı Sayın Mustafa Kavuş yasalara uyma adına köpek toplama işinde linç edilmemeye çalışarak hızla köpekleri toplatıyor.
Geçen Cuma Başkan Uğur İbrahim Altay bir kez daha söyledi.
Şehirdeki köpek toplama işi hızla devam ediyor ve azalmada gözlemler var.
Ama o gün Uğur Başkan ile yine gördük ki Aslım bölgesinde sürüler halinde gezen köpekler var
Ne biz ne de yöneticiler “Konya’da artık başı boş köpek kalmadı” demedik yazmadık.
Ama Türkiye Cumhuriyeti Devletinin almış olduğu karar sonrası gerekli adımlar atılıyor ve atılmakta.
…………
Yine yeni bir facianın ardından ikiye yanı bölünmüşlüğümüze gelelim
.jpeg)
BAŞKANA TEPKİ YAĞIYOR:
TUTUKLANSIN
Olayın ardından mahalle aralarına "besleme" istasyonları kuran Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca'ya büyük tepki var.
…………..
Ve sırf Konya diye.
Sırf siyasi yönden AK Parti’nin kalesi diye Başkan Kılca’ya acının üzerinden linç girişimi.
…………..
Ya Hasan Başkan karda kışta tipi de sokak köpekleri aç kalmasın diye BESLEME İSTASYONLARI kurmasaydı ne olacaktı?
O zaman bu milletin diğer kesimi ayağa kalkacak
“HAYVANLAR AÇ”,
“AÇ HAYVANLAR SALDIRDI”,
“VİCDANSIZ BAŞKAN”
“HAYVAN DÜŞMANI HASAN BAŞKAN” olacaktı değil mi?
……………………
Yazık çok yazık.
İşte olay bu.
Ekmek versen suç.
Ekmek vermesen suç.
……………….
Sadece Konya’da değil Türkiye’de ister AK partili olsun isterseniz CHP li bütün belediye başkanlarının korkulu rüyası haline gelen sokak köpekleri inşallah başka çocukları başka insanlarımızı parçalamadan sona erer biter.
……………
Bu iş sadece bölünmüşlüğün bir eseridir.
Bu vahşette bile toplum bir araya gelemiyor.
Hala cenazemizde yan yana ağlayamıyoruz.
Ve bu işi toparlayabilme adına da parmağımızı oynatmıyoruz.
Şahsen daha acısı mı?
Hiçbir acıdan hiçbir felaketten dersimizi çıkartıp empati yapamıyoruz.
Yani vicdanlarımızı kaybediyoruz vesselam.
…………
Vicdanlarını kaybedenlere empati yapamayanlara bugün de Hasan Başkanı yakından tanıdığımız bildiğimiz için bu talihsizliği ile ilgili yorum yaptık yaa
Bize de yeni bir linç başlayacak,
Ben vicdanen çoooook rahatım
Sayın Hasan Kılca bugüne kadar şahsıma ne 1 kuruş maddi destek sağladı ne de bir ricamı yerine getirdi.
Allah’a şükür Sayın Kılca’da bugüne kadar yağmurun altında bir damla su vermedi.
Ama kendisini tanıdığım o gençlik yıllarından bu yana kendisini severim sayarım.
Hasan Başkanın adaletine güvenirim.
Doğru dürüst ilkeli yöneticilik ve siyaset yapmaya çalıştı.
Karatay’ın kaderi nasıl başı boş köpekler konusunda bugün yanıyorsa,
Maalesef ki bölgede yaşayan bazı insanlarımız da bölgenin talihsizliği acı gerçeğidir.
Allah doğruların yanında olsun
VEDAT MİLÖR’DE
KONYALI ÇIKTI YAA
Türk siyasetinin en son bombası Vedat Milor olayıydı
Bilmeyen konuyu atlayan okurlarımız için önce küçük bir hatırlatma yapalım
TİCARET BAKANLIĞI'NDAN VEDAT MİLOR'A SORUŞTURMA
Ünlü gastronomi yazarı ve yemek eleştirmeni Vedat Milor'a, Ticaret Bakanlığı'nca "örtülü reklam" yaptığı gerekçesiyle soruşturma açıldığı öğrenildi.
İBB'nin Kent Lokantasına giderek youtube kanalı için video çeken gurme isimden yazılı savunma istendiği öne sürüldü.

Dünyanın farklı noktalarında binlerce mutfağı deneyimleyen ünlü gastronomi yazarı Vedat Milor birkaç ay önce İBB'nin Kent Lokantası'nı ziyaret etmiş ve hem fiyatlara hem de yemeğin lezzetine inanamamıştı.
O anları kendi YouTube kanalında "40 LİRAYA DÖRT ÇEŞİT YEMEK: BU FİYAT GERÇEK Mİ?" başlığıyla yayınlayan Milor'a Ticaret Bakanlığı tarafından soruşturma açıldığı öğrenildi.
Bakanlık Milor'dan 10 gün içerisinde söz konusu tanıtım için varsa "Kent Lokantaları" ile yapılan reklam anlaşmasının bir örneğini, Milor'un bağlı bulunduğu Vergi Dairesi’ne ait bilgileri, resmi tebligat adresini ve Milor'un gelir durumunu gösterir belgeyi istedi.
Bakanlık, yazısında da, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinin 9/4 maddesinin, “Reklam verenler, bu Yönetmelikte belirlenen ilkelerin uygulanmasını denetlemekle yetkili ve görevli olanlara reklamlarda yer alan iddiaları kanıtlar nitelikteki belgeleri sunmakla yükümlüdür" hükmünü hatırlattı.
'Hiçbir kurumdan ödeme almadım'
Öte yandan Milor daha önce yaptığı açıklamada Kent Lokantası'na tamamen kendi insiyatifiyle gittiğini ve herhangi bir kuruluştan ödeme almadığını şu sözlerle açıklamıştı:
"Hem bir yemek eleştirmeni hem de bir sosyolog olarak bu hizmeti gastronomik ve sosyolojik açıdan değerlendirmek istedim. Hiçbir kurumdan ödeme almadım. Bundan sonra bu tür asılsız iftiralar karşısında hukuki yollara başvuracağım."
………………..
Bence bu güler misin ağlar mısın? Dedirten haberin üzerinden 85 milyon yine ikiye bölünmüştü.
Ama Allah var konuştuğumuz pek çok aklı başında AK Partili isim bu tür olayların yanlış olduğunu açıkça söylüyorlardı.
Neyse “EĞRİ DOĞRU AK PARTİ NE YAPIYORSA BUGÜN DOĞRU YAPIYOR(!)” diyerek biz kendi konumuza gelelim.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken Vedat MİLOR’dan şöyle bir açıklama geldi
…………….
VEDAT MİLOR’a soruşturma açanlara, “Allah razı olsun” diyormuş Milor …
Sayenizde, 3 AYRI FAKÜLTEYİ BİTİREN bir PROFESÖR OLDUĞUMU ve halen Koç Üniversitesi öğretim üyesi olarak görev yaptığımı, bütün Türkiye öğrenmiş oldu.
Herkes, “orda burada yemek tadarak karnını doyuran bir adam sanıyordu beni” diyerek de ekliyormuş... Eğitimine bakar mısınız
Ve şimdi ülkede soruşturma açılıyor. Kent lokantasına gidip yemeklerini beğendiği için
VEDAT MİLOR...
……………

İstanbul doğumluyum.
Annem ile babam ben 5 yaşındayken ayrıldığı için beni büyükannem ve büyükbabam büyüttü. BÜYÜKBABAM MECİDİYEZADE AİLESİNDEN (HALA AYNI ADI TAŞIYAN CAMİLERİ KONYA’DA) TAHİR PAŞA’NIN TORUNU TAHİR BEY, BÜYÜKANNEM İSE ULEMA VE MEDRESE SAHİBİ ULUSAN-KARAHAFIZ AİLESİNİN KIZI HANDAN HANIM İDİ.
Büyükannemi çok sevdiğim için Handan diye seslenirdim ve komşular çok eleştirirdi. Büyükbabam ise “boş ver oğlum!
Sen kendi doğru bildiğini yap, sadece kendi vicdanını dinle ve kimseye kulak verme!” derdi.
Kendi tanımı ile eğitim ve kariyeri...
Lise eğitimim Galatasaray Lisesi. Boğaziçi Üniversitesi'nde Ekonomi mezunuyum.
Yüksek lisansını University of California, Berkeley’de yaptım.
Pariste yaptığım Doktora tezim ‘Planning and Economic Development in Turkey and France: Bringing the State Back in’ 1990 senesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde, American Sociological Association (Amerikan Sosyoloji Derneği) tarafından o senenin en iyi doktora tezi seçildi.
Doktora sonrası World Bank’ta (Dünya Bankası) işe başladım. Sonrasında da, Brown University sosyoloji bölümüne asistan profesör olarak girdim.
Princeton’daki Institute For Advanced Study’e davet edildim ve bir yıl Albert O. Hirschman’ın yanında araştırma yaptım.
Stanford University’e girerek hukuk okudum.
Burayı ilk yüzde 10’a girerek JD derecesi ile bitirdim.
Bir şirketin hukuksal işlerine baktıktan sonra Georgia Institute of Technology’de ‘kamu yönetimi’ bölümünde öğretim üyeliğine başladım.
2005 yılında Koç Üniversitesi’nde misafir profesör olarak ‘uluslararası politik ekonomi’ dersleri verdim.
2004 yılında şimdilerde Michelin yıldızına sahip bir şef olan Mikael Jonsson ile kurduğum Gastroville’in devamı olan sitem Gastromondiale’de yazılar yayınlıyorum. Profesör Linda Susan Milor ile evliyim.
………….
Evet Vedat Milor öz be öz Konyalı hem de Tahir Paşa camiinin adını taşıyan Tahir Paşa’nın torunu imiş.
…………..
Cahillik çok korkunç bir karanlık.
Bende bu işi bu vesile ile öğrendiğim için kendimden utandım.
…………….
BİR UTANÇ TABLOSU DAHA
Lafa geldiği zaman Müslümanlığı
Lafa geldiği zaman Türklüğü
Lafa geldiği zaman insanlığı kimseye bırakmayan
Allah korkusundan kul hakkına konuştukları zaman eren evliya kesin bu şehrin samimiyetsizliğine en son örnek Cuma günü iftar sonrası geldi,
.jpeg)
Çok sevdiğim bir abim bu ve buna benzer fotoğraf karelerini çekip gönderiyor ve altına da şöyle yazıyordu
“Beyşehir caddesi eski ……. marketin yanındaki …………… Uğur abi
Sudan tasarruf edeceğiz diyorlar
Bakar mısın abi
İğne atsan yere düşmez
Herkes araba yıkıyor ve her gün her saat araba yıkanıyor”
…………….
Ah be güzel abim.
Bana bir kesim çok kızıyor.
Niye biliyor musunuz?
Yanlışlarını yamukluklarını tam adam gibi yazamasam da ucundan kenarından hala yazabiliyorum diye.
Bu şehir bu güzel abim.
Uğur İbrahim Altay bu şehirde her gün en az 2 saat su kesintisi yapmadıkça Konyalı her gün arabasını tatlı su çeşmelerinde bile yı-ka-ya-cak, eline hortumu alan kaldırımlar serinlesin diye yolları yı-ka-ya-cak.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsan öldükten sonra ne kadar çabuk unutulduğunu görse hiç kimseye kendini beğendirmek için çabalamazdı
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Tuttuğumuz orucu insanlar için değil birileri için değil Allah rızası için tuttuğumuzu idrak edebildiğimiz aman daha iyi ADAM oluruz.