Günümüzde sağlık denildiğinde akla ilk gelen şey beden sağlığıdır. İnsanlar beslenmelerine dikkat eder, düzenli egzersiz yapar, hastalandıklarında doktora giderler. Ancak ruhsal sağlık, çoğu zaman göz ardı edilir. Oysa insan sadece etten ve kemikten ibaret değildir; ruhu da vardır ve bu ruh, en az beden kadar ilgiye, bakıma ve iyileşmeye muhtaçtır.
Bir insan grip olduğunda hemen doktora götürülür, ateşi çıkınca ilaç verilir, ağrı çektiğinde çözüm aranır. Ama ruhu yorulduğunda, içindeki sıkıntılar büyüdüğünde genellikle "Boş ver, geçer", "Herkesin derdi var", "Kafana takma" gibi basit cümlelerle geçiştirilir. Oysa ruhun da yaraları vardır ve tedavi edilmesi gerekir. Üzüntüler, kaygılar, kırgınlıklar, zamanla birikir ve insanın iç dünyasında derin yaralar açar. Bir insanın bedeni ne kadar sağlıklı olursa olsun, ruhu huzursuz ve yorgunsa gerçek anlamda sağlıklı olduğu söylenemez.
Bedensel Sağlık ile Ruhsal Sağlık Arasındaki Denge
Beden sağlığı ve ruh sağlığı birbiriyle doğrudan bağlantılıdır. Modern tıbbın da kabul ettiği bir gerçek vardır ki, kronik stres ve ruhsal sıkıntılar, zamanla fiziksel hastalıklara sebep olabilir. Sürekli kaygı ve depresyon hâlinde olan bir insanın bağışıklık sistemi zayıflar, mide rahatsızlıkları, baş ağrıları ve kas ağrıları gibi şikâyetler ortaya çıkabilir. Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi birçok rahatsızlık, yalnızca kötü beslenme ya da genetik faktörlerden değil, stres ve ruhsal baskılardan da kaynaklanabilir.
Ancak ne yazık ki, toplumda ruh sağlığı hâlâ ikinci planda görülmektedir. Bir insan bedensel bir hastalığa yakalandığında ona büyük bir anlayış gösterilirken, ruhsal sıkıntılar yaşayan birine aynı hassasiyet gösterilmez. Örneğin, bir kişi depresyona girdiğinde veya kaygı bozukluğu yaşadığında, çoğu zaman çevresinden "Güçlü olmalısın", "Daha kötü durumda olanlar var" gibi sözler duyar. Oysa bu tür ifadeler, kişinin sıkıntılarını küçümsemek anlamına gelir ve onu daha da yalnız hissettirebilir.
Ruh Sağlığına Özen Göstermek Neden Önemlidir?
Ruh sağlığına önem vermek, sadece psikolojik sorunları olan kişiler için değil, herkes için gereklidir. Çünkü sağlıklı bir ruh hâli, insanın hayat kalitesini doğrudan etkiler. Mutlu ve huzurlu bir ruh hâline sahip olan insanlar, daha verimli çalışır, daha iyi ilişkiler kurar ve hayattan daha fazla tat alır.
İnsana İnsan Gibi Bakmak
Gerçek sağlık, bedensel ve ruhsal sağlığın dengede olmasıyla mümkündür. İnsanlara gerçekten insan gibi bakmak, onların yalnızca bedenleriyle değil, ruhlarıyla da ilgilenmek demektir. Ruhsal sağlığı önemsemek, kişinin duygularını anlamaya çalışmak, ona destek olmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almasını teşvik etmek çok kıymetlidir. İnsanı yalnızca görünen yönüyle değerlendirmek, onu eksik görmek demektir. Oysa insan, ruhu ve bedeniyle bir bütündür.
Özellikle çocukluk çağından itibaren ruh sağlığına verilen önem, bireyin gelecekteki psikolojik dayanıklılığını belirler. Çocuklara duygularını ifade etmeyi öğretmek, onları sadece başarılarıyla değerlendirmemek ve sevgiyi koşulsuz sunmak, ileride sağlıklı bireyler olmalarını sağlar.
Sonuç olarak, kendimize ve çevremizdeki insanlara bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşmalı, sadece beden sağlığımızı değil, ruh sağlığımızı da önemsemeliyiz. Ancak o zaman insanı gerçekten insan gibi görmüş oluruz.