SABİT FİKİRLİ DAVRANIŞLAR SERGİLEMEYİN 22-02-2025

Sabit fikirlilik; insanoğlunun karşısında bir başkasının farklı fikirlerini kabul etmemesi, onun düşüncelerinin faydalı olduğuna inanmaması yok saymasından ibarettir.
İnsanoğlu, karşısında yer alan  kimse yahut kimselerin ile hemfikir olmaya hiçbir zaman sıcak bakmaz; aksine bir tek kendisinin fikirlerinin doğruluğuna dair yanlış ve katı bir inanca sahiptir.
Küçük dağları ben yarattım havası ile hareket etmekten vazgeçmeyen her kim olursa olsun insanlığa faydalı bir davranışta bulunması mümkün görülmemektedir.
Aksine hem kendisini hem de karşısında yer alan kendince bir şeyler üretmek için çaba gösterdiği göz önünde olan kimseleri, kendi bataklığında boğulmaya sürüklemektedir.
Kendince insanlık için büyük öneme sahip olduğuna inandığı manasız, fakat hiçbir faydası olmayan fikirlerle hareket etmekte ısrarcı davranmaktadır.
Karşısında hayatımız için önemli etkileşimlere sebep olacağını anlatan düşüncelerini belirten şahısların fikirlerine burun kıvırmakta, dinleme zahmetine bile katlanmamaktadır.
Karşımızda var olduğunu bildiğimiz kimselerin düşüncelerini önemsemeyerek bir arpa boyu yol alamayacağımız unutulmamalıdır.
Sabit fikirli davranışlarla yol yürümekten vazgeçilmemesi halinde insanoğlu bir akıntıya karşı boşa kürek çektiğini aklında bulundurmalıdır.
Etrafımızda o kadar çok insan var ki sabit fikirlilikte sınır tanımıyor, başkasının fikirlerini önemsememeyi marifet sayıyor.
Hiçbir zaman kaderimizi değiştireceği görülmekte olan fikirleri yok sayma yolunda yürümememiz gerektiği gerçeği göz ardı edilmemelidir.
Bilinmelidir ki bizim ak dediğimiz bazen kara görülebilir; yani demem o ki başkasının fikirlerini de kendi düşüncelerimizle eşdeğer görmemiz icap etmektedir.
Bizim toplumumuzda sabit fikirliliğin önüne geçilememekte, bu nedenle de hayatımızda önemli bir etkiye sahip olduğunu bildiğimiz sorunlarımızın çözümü mümkün görülmemektedir.
Onun için diyorum ki etrafımıza farklı gözlerle bakmayı bilelim, başkasının düşüncelerini kendi düşüncelerimizle karşılaştırma yoluna giderek hayatımızda olumsuzluklara sebep olduğu bilinen problemlerin çözümüne odaklanılmalıdır.
Eğer kafamızı meşgul eden boş, mantıksız fikirlerden kurtulma tercihinde bulunmazsak hayatımızda hiçbir işimiz istediğimiz şekilde yürümeyecek, cehalet karanlığı dünyamızın ışıkla tanışmasına müsaade etmeyecektir.
Üzerinde nefes almakta olduğumuz dünyada saygı duyulmasını istediğimiz bir kimse olmak istiyorsak her daim kırk ölçüp bir tartarak düşündüklerimizin doğruluğundan emin olmamız gerekmektedir
Sözünü etmekte olduğum sabit fikirlilikle yol yürünmeyeceği akılların bir köşesinde bulundurulmalı, karşımızda bizleri aydınlatmak isteyen kimselerin anlatmak istediği her ne varsa dikkate alınmalıdır.
Bahsedilmekte olan yaşamakta olduğumuz her bir anı ilgilendirdiğini bildiğimiz konularda insanların bilinçlendirilmesine sebep olan kimselerin dikkate alınmaması, hayatı boşa yaşadığımızı göstermektedir.
İlla benim diyerek yol yürümeye devam etmekte ısrarcı olursak bu da bizi, ufkumuzu genişletmek yerine olduğumuz yerde saymamızda önemli bir role sahip olacaktır.
Anlatmak istediğim sabit fikirlilikle atılmakta olan her bir adım, cehalete karşı girmiş olduğumuz savaşın umutsuz bir vaka olduğunu simgelemektedir.
Küçük dağları ben yarattım havası ile hareket etme düşüncesi ile değil de etrafımıza farklı açılardan bakmayı denesek insanlık için daha güzel şeyler yapacağımız aşikar.
Bizler benim dediğim olacak diyerek etrafımızdakileri önemsemediğimiz müddetçe hiçbir şekilde başarıya ulaşmanın hayalini bile kurmamız mümkün görülmemektedir.
Bunun da en önemli sebeplerinin başında bir türlü vazgeçmek istemediğimiz bizi biz yaptığına inandığımız sabit fikirliliğimiz gelmektedir.
Hayatımızda yanlışlıkların yer etmesine sebep olduğunu bildiğimiz boş manasız düşüncelerimiz zihinlerimizi meşgul etmekte, cehalet rüzgarının önünde savrulmaya itmektedir.
Kendimizi önüne ittiğimiz yetmezmiş gibi etrafımızda yer alanların da bu fırtınada yok olup gitmesine müsaade edilmemelidir.
Yani diyorum ki sabit fikirlilikle hareket etmek yerine farklı düşüncelerin de var olduğu göz önünde bulundurulmalı, ince elenip sık dokunarak hayatımız için neyin nasıl bir şekilde faydalı olacağı üzerinde karar kılınmalıdır.
Diyorum ki birbirimizin fikirlerini önemseyelim, hayatımızda boşluklar yarattığını gördüğümüz bilinçsiz davranışların yolumuzu kaybetmesine izin vermeyelim.
Eğer bahsetmekte olduğum faydasız düşüncelerin bizleri etkisi altına almasına izin verirsek kafamızın sığmayacağını bildiğimiz yerlere gövdemizi sokmayı tercih etmiş oluruz.
Bununla da kendimize de etrafımızda fikirlerini önemsememekte ısrar ettiğimiz insanlara da en büyük kötülüğü yapmaktan geri kalmayız.
Bilmemiz gereken en önemli şeylerin başında gelen şudur: içerisine düşmüş olduğumuz sabit fikirlilik, biz insanları bir adım ileriye götürmeyecektir.
Aksine yükte hafif pahada ağır kayıplara uğramamızda en büyük etken olacaktır.
Bahsetmekte olduğum durumların yaşanmaması için manasız boş düşüncelerin beyinlerimizi işgal etmesine, güneşimizin önüne gölge olmasına izin verilmemelidir.
Sabit fikirliliğin insan yaşamında telafisi mümkün olmayan büyük  kayıplara uğramasına yol açtığı bilinmelidir.
Bunun da en önemli sebebi bize ısrarla gösterilmek istenen hatalarımızı görmezden gelmemiz ve fırtınalı denizlere yelken açmamızdır.
Boşa kürek çekmek istemiyorsak başta ben olma duygusunu yok etmek için gayrete girilmeli, etrafımızda yer alan kimselerin düşüncelerinin de büyük bir öneme sahip olduğu inancı ile rota çizilmelidir.
Bizler sabit fikirli davranışlar sergilemeye devam ettiğimiz müddetçe kendimizden sonra gelecek olan nesillere de onları bilinçlendireceğine inandıkları  yararlı fikirlerin meydana getirdiği bir miras bırakmamızın mümkünatı yoktur.