Mübarek ramazan ayına şurada artık sayılı günler sayılı saatler kala elbette ki bizim gündemimiz geçim kaygısı açlık ve yokluk korkusu.
Ama dün yine baktım ki bizim karnı tok insanlarımızın da, sırtı pek dostlarımızın da hatta bizim gibi yalın ayak(!) larında tek gündem maddesi vardı
Neydi o ortak gündem maddesi
“Düne kadar AK partiye küfredenleri REİS nasıl oluyor da partiye alıyordu”
Üstüne üstelik
“REİS bunları partiye almakla onları onure etmekle kalmıyor birde partide en üst seviyelere getiriyordu?”
Bizim muhafazakar sıkı koyu AK Partililer hala Ünal Karaman’ı CHP li bugüne kadar hiç AK Partiye oy vermemiş hukukçu hanımefendiyi kabullenemiyorlardı.
Aylardır bu sütunlarda bir şeyleri ima etmek istiyoruz
Ama bizi takip eden değerli okurlarımız herhalde kendileri için acı olan bu acı gerçeği bir türlü kabullenmek istemiyorlar
Bir; önce dün doğum gününü kutlayan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beye bizde sağlıklı yıllar dileklerimizi iletelim.
.jpeg)
Sevin sevmeyin.
Kabul edip etmeyin
Oy vermiş olun vermemiş olun.
Bugün Türk siyasetinin en büyük oyun kurucusu Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır
Reis şu partili bu partiliyi
Yok hareket edeni ….. niye partiye alıyormuş?
…………
Kardeşim biz buradan yazıyoruz.
Niye bizi anlamıyorsunuz?
Ya da niye anlamak istemiyorsunuz?
Ya da …Ya da niye kabullenmek istemiyorsunuz?
…………..
Bakın biz eğer Konya’da oturup siyaset yapacak olursanız
Veya Konya’dan Türk siyaseti anlamaya çalışacak olursanız böyle patlarsınız.
Ve hiçbir şeyi anlayamazsınız.
Ya da olan biteni kavrayabilmek için çırpınıp durursunuz.
Son çeyrekte Türk siyasetinin tartışılmaz en büyük lideri Recep Tayyip Erdoğan bakın bana göre 2027 de yapılacak olan seçimler öncesi partiyi ilmik ilmik dokudu.
Kadınlardan gençliğe ak sakallı ak saçlılardan herkesi dizayn etti.
……………..
Şimdi önünde yeni ANAYASA var.
Yeni ANAYASA için kaç vekil gerekiyorsa o kadar vekil hatta fazlası ile AK Parti ya da Cumhur İttifakı cephesinde yer alacaklar.
Almasalar da yeni ANAYASA ya kabul oyu verecekler.
…………….
Anlayın Allah aşkına bir anlayın artık
Ne kendinizi üzün ne de bizleri yorun.
Ne olur…
………..
Birde Türk siyaseti için benim için dönemin en büyük siyasi liderlerinden merhum Süleyman Demirel vardı.
.jpg)
Cumhurbaşkanı Çankaya köşkü muhabiri olarak Süleyman Bey ile birebir çalışma fırsatı nasip olmuştu.
O yıllarda bende küçük beynimle kuş beynimle sözüm ona Süleyman beye muhalefet yapıyordum
Ancak kendisinin siyasi zekasını ne zaman yakından tanıma fırsatını buldum o zaman kendisine olan saygım hürmetim tavan yaptı.
Merhum Süleyman Demirel Türk siyaseti için ne derdi
“DEMOKRASİLERDE ÇARELER TÜKENMEZ",
“DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR".
KENDİM İÇİN BİR ŞEY İSTİYORSAM NAMERDİM.
KÖPRÜLERİN ALTINDAN DAHA ÇOK SU AKAR, DÜNYANIN SONU DEĞİL.
BİNAENALEYH, ÖKÜZÜN ALTINDA BUZAĞI ARAMANIN MANASI YOKTUR
"DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR"
…………..
Hz Mevlana bile ne demiş;
“Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım “
………….
Onun için gelin küçük düşünmeyelim.
Büyük düşünmeyi öğrenelim.
Öğrenemiyorsak da büyük düşünenleri küçük hesaplarla yıpratmaya çalışmayalım.
Çünkü enerjimize yazık olur.
BİZİM GÜNDEMİMİZ
KARIN TOKLUĞU
BUNU UNUTMAYALIM.
Türkiye’de ki milyonlarca emeklinin asgari ücretlinin işsizin tek bir derdi var
GEÇİM…GEÇİM…GEÇİM
Ekmek aş peşinde olmalıyız.
Çok çok çalışmalıyız.
Zenginlere bakıp hayıflanacağımıza hastanelerde hapishanelerde olan insanlarımıza bakıp empati yapıp halimize binlerce kez şükretmeliyiz.
Dün sabah benim emekli bir dostum şöyle yazıyordu
Önce şu haberin linkini atıyor
“MARKETLERDEN RAMAZAN'DA FİYATLARI SABİTLEME KARARI:
YÜZDE 25'E VARAN İNDİRİM UYGULANACAK
Ramazana sayılı günler kala İstanbul PERDER, 2 bin 700 market şubesinde binlerce üründe fiyatları sabitledi, bazı ürünlerde ise yüzde 25’e varan indirim uygulanacak. Kırmızı et fiyatları ramazan sonuna kadar sabit kalırken, temel gıda ve ihtiyaç ürünlerinde fırsatçılığa karşı tüketiciler korunacak.
Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte İstanbul Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği (İstanbul PERDER), temel gıda ve ihtiyaç ürünlerinde fiyat sabitleme ve indirim kampanyalarını devreye aldığını duyurdu. Dernek üyesi marketlerde, ramazan ayı boyunca binlerce üründe fiyatlar sabitlenirken, bazı ürünlerde ise yüzde 25’e varan indirimler uygulanacak.
KIRMIZI ET FİYATLARI RAMAZAN SONUNA KADAR SABİT KALACAK
İstanbul PERDER Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güzeldere, yaptığı yazılı açıklamada Et ve Süt Kurumu (ESK) ile yapılan protokol çerçevesinde ocak ayından itibaren ramazan sonuna kadar kırmızı et fiyatlarını sabitlediklerini belirtti. Bu uygulama ile tüm hanelere ekonomik fiyatlarla et ulaştırmayı hedeflediklerini vurgulayan Güzeldere, fiyat sabitlemenin enflasyonla mücadelede önemli bir adım olduğuna dikkat çekti.
FIRSATÇILIĞA KARŞI TÜKETİCİ KORUMA ÇAĞRISI
Ramazan aylarında sıklıkla yaşanan fahiş fiyat artışlarına karşı tüketiciyi koruma sorumluluğunu üstlendiklerini belirten Güzeldere, şu açıklamayı yaptı:
“Ramazan boyunca fiyat istikrarını koruyarak, fırsatçılığa izin vermeyeceğiz. Bakliyat, makarna, çorba, un, sıvı yağ, konserveler, salça, pasta malzemeleri, süt ürünleri, şarküteri, hurma, gazlı içecekler, atıştırmalıklar, çay, kahve, temizlik ürünleri, kişisel bakım malzemeleri, çocuk bezleri, deterjanlar ve züccaciye gibi yüzlerce kategoride binlerce üründe fiyatları sabitledik. Stok sıkıntımız olmadığı için tüketicilerimizin kampanyaları geçici olarak görerek panik alışverişi yapmalarına gerek yok. Kampanyalarımız ramazan boyunca her gün devam edecek ve fiyatlar her gün raflarda sabit kalacak.”
………………
Sonra kendisi yazıyordu
“Uğur abi S.A
…………….. markete dün akşam gitmiştim
Soğan 20 lira dan 25 liraya
Patates 12.5 liradan 25 liraya çıkmış
.jpg)
Yumurta aynı yerden bahsediyorum
Yumurtacı da aynı marka yumurta 140 TL den burada ise 155 liraya çıkmış
Herhalde ramazan başlayınca patatesi soğanı % 25 düşürürler(!)
Bunlar daha üç beş gün içinde olanlar”
…………
KONYA EKREM
ÇOŞKUN’A SAYGI
DUYMALI
Önceki gün olmayan saçlarımı kestireyim uzayan sakallarımı toplatayım diye berberime gitmiştim.
Ben sıramı beklerken yanında çalışan genç yakışıklı berber arkadaş masanın üzerinde bizim gazeteyi göstererek

“Uğur abi Konya bizim Konyasporlu Ekrem Çoşkun’a teşekkür borçlu.
Ekrem Bey etliekmeğe el attı fiyatlar nasıl düştü değil mi?
Sonra tosta el attı
Tostta rakamlar nerelere indi.
Abi demek ki bu rakamlara rağmen hala para kazanılıyor
Bak sen yazmışsın Ekrem Çoşkun şimdi de et işine giriyormuş.
Vallahi helal olsun adama
İlk gördüğüm yerde elini öpeceğim” diyordu
…………..
Bunları herkesin içinde ben desem hemen “Sen Ekrem Çoşkun’un adamısın”
İşte genç bir berber arkadaş o anda dükkanda bulunan 7-8 kişinin içinde yüksek sesle bunu söylüyordu
Haaaa Ekrem Çoşkun benim adamım mı?
Evet
Ama önce Ekrem Beyin babası benim biricik büyüğüm Zühtü abimi tanır bilirim
Elbette onların çocukları torunları benim adamlarımdır.
Buda ayrı bir gerçek.
Bu durumdan da hiç şikayetçi değilim
Aksine gurur duyuyorum
BABA İLE OĞUL
DEDE İLE TORUN
Gelin bugünü şu güzel anekdot ile tamamlayalım
“60lı yaşlarda baba 25 – 30 yaşlarda oğul, beraber bahçede oturuyorlardı.
Ağaca bir kuş gelmiş,
Bir yere bir ağaca neşeyle kuş oynuyordu,
Baba oğluna sordu
-Bu nedir?
-Evlat cevapladı
-Kuş
Babanın gözü kuşta idi
Devamlı onu takip ediyordu ve tekrar oğluna sordu.
-Bu nedir?
Oğlu sıkılgan bir şekilde “Kuş” dedi.
Babanın gözü yine kuştaydı ve tekrar oğluna sordu
-Bu nedir?
Oğlu hiddetli ve kızgın bir ifadeyle
– Kuş, o bir kuş baba neden tekrar tekrar soruyorsun bilmiyor gibi” diyerek çıkıştı.
Baba sanki bu tepkiyi ondan beklercesine ve ona hayatının en büyük dersini vermek için ayağa kalktı ve eve yöneldi.
Az sonra elinde bir defterle tekrar geri geldi ve oğlunun yanına oturdu.
Bir sayfayı açtı ve okumasını istedi,
Oğul içinden okuyacaktı ki babası sesli okumasını istedi, ve notta şunlar yazılıydı.
-Bugün oğlumla beraber parka gittik,
Oğlum yürümeye ve konuşmaya başladı,
Ve biz otururken bir kuş geldi, oynuyordu;
Oğlum sordu
-Bu ne
-Kuş
Tekrar sordu
– Bu ne
-Kuş
O sordu, sormaya da devam etti onlarca kez,
Ben ise her seferinde kuş dedim sevgiyle ve en sonunda o da bana, “bu kuş” dedi.
Seviyorum SENİ canım oğlum benim,
İyi ki geldin aramıza neşe kattın canımıza…
Oğul bu notu okuduktan sonra yutkundu gözleri doldu ve babasına sarıldı şunları diyebildi.
-Af et beni babacığım o sabrı ben gösteremedim özür dilerim canım babam seni çok Seviyorum….”
Sağ iken değerini bilmediğimiz ya da bilemediğimiz üzdüğümüz anne ve babalarımızdan özür dileyelim, yarın geç olmadan.
Bugün telafi edebilirsin, kaybettikten sonra vicdanın bırakmayacak keşke diyeceksin ne olur babam yanımda olsaydın, her şeyime karışsaydın diyeceksin belki de, neredesin babam özledim seni diyeceksin ve gözyaşlarına boğulacaksın.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yerini bilmeyene kader yerini öğretir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Dondurucu soğuklarda sabah akşam sokak hayvanlarına elimizi uzatmayı unutmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.