KAR, KONYA’DA KIRITTI, KIRITTI GİTTİ

Şubat ayının başından bu yana Konya merkezinde yaşayan herkesin beklentisi kış ayının olmazsa olmazı “Kar yağışı” oldu. Ama rakımı yüksek bazı ilçeler dışında Kar yağışı Konya’da yağsam mı? Yağmasam mı? Misali zaman zaman atıştırdı, şöyle bir KIRITTI, geçti, gitti.
Yine böyle bir gün eve doğru giderken dışarıda kar atıştırıyordu, yanımdaki emekli öğretmen komşum aynen şöyle dedi. “Anlaşılan yine kar gırıtıp, gırıtıp gidecek, yerde kalmayacak. Biz buna “KAR GIRITIYOR” deriz.
Meteoroloji ile yıllardır uğraşan biri olarak kar yağışı için söylenmiş bu deyimi ilk defa duyuyordum. Hemen araştırdım. Kırıtmak ne demek diye TDK sözlüğüne baktım. “Kırıtmak: Hoş Görünmek çabasıyla cilveli davranışlarda bulunmak” bir başka deyişle “Üzerine ilgi çekmek, hoşa gitmek için hareketlerine veya yürüyüşüne cilveli, edalı bir hal katmak.”
Bizim bildiğimiz sosyete hanımları hoş gözükmek ve dikkat çekmek maksadıyla cilveli jest ve mimiklerde bulunurlar, nazarlarını silkeleyerek şöyle bir yürürler ki, halk arasında buna kırıtmak denir.
Kar yağışı da sosyete hanımları gibi Konya’ya nazar etti, cilve yaptı, bir göründü bir yok oldu. Adeta Konya’ya kırıttı. Bu sefer oldu, kar yağacak diyecek olsak da diyemeden çekti gitti. 
Maalesef suya hasret Konya, şimdiye kadar istediği yağışı alamadı. Kuraklık kapıda, suyumuzu tasarruflu kullanalım diye Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı KOSKİ adeta yalvarıyor. Su yoksa tarım yok, tarım yoksa gıda yok, gıda yoksa hayat yok. Kim ister ki?
Peki, neden Konya merkezi yeterince yağış alamadı?
 Öncelikle şunu kabul edelim. Normal hava diye bir şey yoktur. Her kış kar yağacak, her bahar yağmur yağacak her yaz sıcak olacak diye bir durumu artık unutalım, çünkü bildiğimiz havalar sona erdi. İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin çevresel etkileri nedeniyle beklenen hava hadiseleri her zaman olmayabilir. Ama bu hiç olmayacak anlamına da gelmez. Nitekim geçtiğimiz yıllarda Konya’nın günlerce kar yağışı altında kaldığı günleri henüz unutmadık.
Şubat ayının başından bu yana yurdumuzu etkileyen sistemler kuzeyden geliyor. Yani Sibirya üzerinden gelen soğuk hava Karadeniz’de nem kazandıktan sonra İstanbul ve Karadeniz üzerinde yoğunlaşarak yağışını karla karışık yağmur ve kar olarak bıraktı. Meteoroloji uzmanları buna Deniz Etkili Kar yağışı (DEK) diye ifade ederler. Kuzeyli akımlar kutupsal soğuk hava kütlesini, kendisine göre sıcak olan deniz veya göl geçmesiyle, ısı ve nem kazandı; ortaya çıkan kararsızlık sonucu olgunlaştı ve İstanbul ve Karadeniz’in kıyı kesimlerine bol kar yağışı bıraktı.
Söz konusu kar yağışı daha güneye inemedi. Ancak İç Anadolu’nun doğusu ile Doğu Anadolu’nun kuzeyinde etkili oldu, örtü bırakacak kadar kar yağışı bıraktı. Konya ve çevresinde ise aşırı soğukları kuvvetli buzlanma ve don hadisesi olarak hissedildi. Kar yağışı adeta kırıtırcasına göründü gitti. Tabii ki; Rabbimden umut kesilmez hazinesinde var. Ama bizlerde sebebini işlemeli her şeyi ondan beklememeli, elimizdeki nimetlerin kıymetini bilmeli ve korumalıyız.
Hepimizin ilkokulda öğrendiği “SU DÖNGÜSÜ” devam ediyor. Su, atmosferin üst katlarında yoğunlaşarak yağış olarak yeryüzüne ulaştıktan sonra, güneşin etkisiyle buharlaşma ve terleme yoluyla tekrar atmosfere döner. Bu olaya Su Döngüsü veya Hidrolojik Çevrim denir. Bilim adamları ortalama olarak yeryüzünden her saniyede 16 milyon ton suyun buharlaştığını bir o kadar suyun da yağış olarak yeryüzüne indiğini hesaplamışlar. Yani Dünya bir denge üzerinde dönüyor ve su çevrimi devam ediyor. Buraya yağmasa da bir başka yere mutlaka yağıyor. Konya’ya da hayırlısını versin diye dua edelim inşallah.
Sonuç olarak insan faaliyetleri su döngüsünün hızını, akışını ve suyun kalitesini değiştirerek, doğal süreçleri olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle sürdürülebilir su kullanımı, doğal su kaynaklarının sürdürülebilir olarak kullanılması konusunda üretilecek çevre koruma politikaları, su döngüsünün milyonlarca yılda oluşmuş olan denge içinde sürebilmesi için kritik öneme sahiptir. Dikkatli olalım, lütfen.
Bizlerde suya kırıta kırıta bakmaya devam edersek, daha çok kuraklık senaryoları dinleriz. Kalın sağlıcakla.