Günümüz dünyasında teknolojinin gelişmesiyle birlikte insan davranışları da değişiyor. Özellikle dijital platformların algoritmaları, bireyleri belirli kurallara ve alışkanlıklara yönlendiriyor. Örneğin, En Ünlü Paylaşımlı Yolculuk uygulamasında sürücülerin daha fazla müşteri alabilmek için temiz, düzenli ve bakımlı olmaları teşvik ediliyor. Çünkü sistem, yolcuların geri bildirimlerine ve şoförlerin genel performansına göre bir değerlendirme yaparak iyi olanları öne çıkarıyor.
Bu durum, aslında bize çok tanıdık bir kavramı hatırlatıyor: Ahiret inancı ve ilahi kayıt sistemi.
Dünya Algoritmaları vs. Ahiret Algoritması
Bir şoför, daha fazla müşteri alabilmek için tıraş olmayı, arabasında kolonya bulundurmayı ve iyi hizmet sunmayı düşünüyorsa, bunun sebebi sistemin onu izlediğini bilmesidir. Çünkü yolcuların puanları ve kameralar aracılığıyla yapılan değerlendirmeler, onun kazancını ve müşteri yoğunluğunu etkiliyor.
Düşünün ki insanlar yalnızca bir uygulama algoritmasının kendilerini değerlendirdiğini bildikleri için böylesine bir özen gösteriyor. O halde, Allah’ın her an bizi gördüğünü, meleklerin her hareketimizi kaydettiğini ve ahirette tüm bunların önümüze konulacağını bilsek nasıl bir yaşam sürerdik?
İslam inancına göre Kirâmen Kâtibîn melekleri, kişinin her anını kaydeden ve kıyamet günü bu kayıtları önüne koyacak olan varlıklardır:
"İki melek insanın sağında ve solunda oturmuş, yaptıklarını yazmaktadır. İnsan bir söz söylediğinde, yanında gözetleyen (bir melek) mutlaka hazırdır." (Kâf, 50/17-18)
Bu ayete göre aslında her bir insanın hayatı, sürekli olarak kayıt altında tutulmaktadır. Dünyada bir algoritma karşısında bile dikkatli olmaya çalışıyorsak, Allah’ın adalet sistemine karşı nasıl bir hassasiyet göstermeliyiz?
İnsanlar kameraların olduğunu bildiklerinde daha dikkatli davranırlar. Trafikte kamera varsa kurallara daha çok uyarlar, iş yerinde güvenlik kameraları varsa çalışma disiplinleri artar, sosyal medyada takip edildiklerini bildiklerinde imajlarını korumaya çalışırlar. Ancak asıl mesele, yalnızca kameralar açıkken iyi görünmek değil, her zaman iyi ve doğru bir insan olmaktır.
Oysa Allah’ın gözetimi altında olduğumuzu bildiğimiz halde, bu bilinçle yaşamayı bazen unutabiliyoruz. Dünyadaki küçük bir algoritmanın bile hayatımızı değiştirdiğini gördüğümüzde, ahirette karşılaşacağımız büyük hesap için nasıl bir hazırlık içinde olmamız gerektiğini düşünmemiz gerekmez mi?
Paylaşımlı Yolculukta iyi bir puan almak için şoförler dış görünüşlerine ve araç temizliğine dikkat ediyorlar. Ancak ahirette bize puan kazandıracak şey sadece görünüşümüz değil, gönül temizliğimiz ve ahlaki duruşumuzdur.
Bir insanın dünya için gösterdiği özeni, ahiret için de göstermesi gerekir. İnsanlar tarafından fark edilmek, iyi bir imaj oluşturmak ya da maddi kazanç sağlamak için özen gösterirken, ebedi hayatımız için de aynı hassasiyeti taşımamız gerekir.
Eğer dünya sistemleri için bile dikkatli yaşıyorsak, Allah için nasıl bir bilinçle hareket etmeliyiz? Bu soruyu kendimize sormak, hem dünya hem de ahiret saadeti için bize doğru yolu gösterecektir.