Hakem kararları tamam da biraz da kendimize bakalım mı?

Süper ligin 23. haftasını 24 puanla 14. sırada tamamladık; düşme hattındaki Kayserispor’dan bir maç fazlasıyla 4 puan öndeyiz; bıçak sırtındayız; Jakirovic gelene kadar “kesin düşeriz” korkusundaki Kayserispor’a verdiğimiz üç puanla  Kayserispor Başkanı Açıkalın’a “enflasyon düşer, her şey düşer , Kayserispor düşmez” dedirttik. İşimiz daha da zorlaştı maalesef, daha önce rakiplerimiz Hatayspor’a; Sivasspor’a; Gaziantep Futbol Kulübü’ne; Antalyaspor’a; ilk devre Bodrumspor’a verdiğimiz can suyunu Kayserispor’a ikinci kez verdik; ikili averajda rakiplerimizle deplasmanda oynayacağımızı düşünürsek muhtemelen gerideyiz, nadir galibiyetlere ikincisini ekleyemeyince galibiyetler de anlam yitirdi. Kayserispor zaten avantajlı. Hakem hatalı kararları olmasa muhtemelen rahat bir konumda olacaktık nitekim hakem budamaları kaderimizi Kayseri’de de yaşadık, haklı olabiliriz ancak alacağımız yok amiyane deyişle.
Yanlış teşhisden doğru tedavi çıkmaz; durumumuzu sadece hakem hatalarına bağlarsak düze çıkmamız mümkün değil. Gerçekçi olmalı, bugün acilen el birliğiyle  kurtuluş reçetemizi belirlemeli ve radikal kararlar gerekse de almak zorundayız. Sezon başında mali portremizi iyileştirecek kampanyalar, kent birliğiyle elde edilecek gelirler planlamalı ve uygulamalıydık; ligin devre arasına girerken “deniz bitti” haykırışı ile düştük spor kamuoyu gündemine.  Hakem hataları ilk devrede de vardı, son haftalarda artarak devam etmekte; yöneticilerimizin ulusal basında bile çok da yer almayan tepkileriyle yetindik; siyasetin çeşitli çevrelerinden ilk kez açıklamalar düştü kamuoyuna ama bence hepsi aynı  masada; ellerinde haksızlığa uğradığımız maçların görüntüleri ve hakem hocalarının değerlendirmeleriyle Konya’da bile değil Ankara veya İstanbul’da basın açıklamasıyla gümbür gümbür girmeliydik kamuoyu gündemine. Giden puanları getirmezdi ancak önümüzdeki haftalara etkisi olurdu belki. Takımımız sezon başından beri aynı hatalarla puanlar kaybetti; ya final paslarına ya da kolay gol yemeye bağladık kötü skorları ancak tedavi yoluna gidemedik mali yapımız nedeniyle belki de. Ara transfer takviyeleri geleceğe dönük transferler, inşallah çok yararlanacağımız isimlerdir de kaçı bugün yaramıza merhem olacak dersiniz? Ligin başından beri aynı senaryo; son dakika yenen gollerle kaçan puanlara engel olamıyoruz. Konyaspor maçı öncesi tüm Kayseri el ele gönül gönüle konsantre olmuşken biz Eyüpspor kupa maçına odaklandık. Kolay gol yeme alışkanlığımız maalesef Kayseri maçında da sürdü. Maç analizleri hafta içi yapılıyordur eminim de hataları düzeltmede başarısız olduğumuza göre daha fazlası gerek bence; Kayseri maçında  daha on ikinci dakikada iki farklı öne geçebilecekken önce Bilal’e sonra defansa veya beceriksizliğimize takıldık, rakip sahada kaptırdığımız topta yarı sahamızda daha kalabalıkken yenik duruma düştük ; rakip oyuncu topa bastı, döndü, sürdü ve vurdu; izledik. İkinci gol gene rakip sahada atakta iken verilmeyen faulle başladı ancak ceza sahamızda kafa vuruşuyla gelen golde yakın mesafede gene üçe bir fazlaydık. Üçüncü yediğimiz gol de bizim hediyemiz, rakip sahada atakta iken ayağımızdaki topu takibe vermeyle başlayan atakta skor 3-1’e geldi. Sonuçta hakem tarafsızlığında beraberlikle bitirebileceğimiz ama aslında kazanmamız gereken maçtan puansız dönerek bir altın fırsatı  daha teptik. Risk arttı, bugün hızla ne yapılacaksa yapılmalı yoksa yarından umutsuzum. Hakem hatalarının biteceğini düşünmüyorum maalesef; bizim hatalarımız da sürecekse vah ki vah. Kötü gidiş bu gidiş eğer böyle giderse; çok kritik birkaç maç bizim sonumuzu belirleyecek de artık kayba da mazerete de tahammül kalmadı. Başarılar Konyaspor.