Dünya..farklı bir yere gidiyor. “Dünya beşten büyük” diye en önemli toplantılarda çok vurguladı Sn. Cumhurbaşkanımız; gerekli mesajı almayanlar bugün herhalde daha iyi anlamışlardır; artık sadece bizim coğrafyamız değil dünyanın başka bölgelerinde de açıkça harita değişikliğinden söz eden büyük var; güçlünün kaba kuvvetle her yerde hak iddia ettiği günler göreceğiz, sonumuz hayr olsun. Toplumumuz maalesef giderek sevgi ve saygı toplumu olmaktan uzaklaşıyor. Basit bir selamlaşmayı esirgiyoruz komşularımızdan, çalışma arkadaşlarımızdan iletişimin bir parçası olmasına karşın. Anne-baba hakkının Allaha ibadetten sonra en büyük sevap kabul edildiği bir dinin mensuplarıyız, “Allahın rızası anne-baba rızasında; gazabı anne-babanın gazabındadır” “off bile demeyin” hadislerine karşın ebeveynlerini döven, canlarına kıyan üçüncü sayfa haberlerine rastlamak çok iç acıtıcı. “Komşu, komşunun külüne muhtaç” “komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” hadisinin ağırlığından kurtulmak için zengin mahallelerine taşınıyoruz; komşunun külü için kendimizin zarara uğramayacağını bilsek komşu evini yakacağız neredeyse, otopark için bile komşu darp ediliyor maalesef. Trafik..oradaki davranışlarımız da kul hakkı uyum derecemizin göstergesi değil midir? “Kul hakkı” her ne şekilde olursa olsun kendisine ait olmayan bir şeyi haksız yoldan elde etmeye kalkışmak olduğuna göre yan şeritten gelip sırada bekleyen onca sürücüden önce aracınızı yola sokmak da onca kişinin hakkını gasp etmek yani kul hakkı olmuyor mu? Sanırım bir kitabında İskender Pala yazmıştı “trafikte bir araca yol vermek aracınızın zekatıdır” diye. Öğretmen hakkı..”bir kelime öğretenin kulu kölesi olmak” artık hatırlanmıyor bile, öğretmenlerimize darp, öldürme olaylarını kahrolarak okumuyor muyuz? Kendisini terkedip aşığına kaçacak eşinin ayakkabısının içine sıkıntı çekmesin diye gizlice para yerleştiren ozanın vatandaşları olarak bugün sevdiklerini öldürme haberleri artık kanıksanıyorsa biz insanlıktan çıkmışız demektir bu ne yazık ki. Hep kötü örneklerden söz ettim maalesef artık rutin haber haline geldiği için, elbette ebeveynlerine, komşularına, çalışma arkadaşlarına değer veren, sokakta karşılaştıklarıyla selamlaşan, sokak hayvanlarına sahip çıkan, kurallara uyan, gönül almayı bilen, topluma örnek gösterilecek yardımsever, değerli çok insanımız var ; keşke rol model olarak duyurmayı ve sayılarını artırmayı becersek, onları yüceltsek; zaten toplum bence bu yüce insanlar sayesinde ayakta kalıyor.
21 Kasım “Dünya Dünyayı Selamlama Günü”; “17 Kasım Dünya Komşular Günü” “Mayıs ayı ikinci Pazar günü Anneler Günü””26 Aralık Dünya Teşekkür Notu Günü” “14 Şubat Sevgililer Günü”.. Evrensel olarak toplumumuza yerleştirilen özel günler, oysa her gün özeldir ve kutlamayı bilene kutlamaya/kutlanmaya layıktır, keşke kendi özel günlerimizi de oluşturabilsek. Sevgililer Günü keşke her türlü sevgi ve saygının hatırlandığı milat gün olsa, hediye boyutu da önemli değil bir küçük sevgi notu, bir gülümseme, keşke her güne birilerine teşekkür ederek başlasak inanın gün daha güzel geçer. Sevdiğine öyle güzel metihler yapılmış ki önce Divan Edebiyatı örnekleri..”Haddeden geçmiş nezaket yâl-ü bâl olmuş sana (nezaket, kuyumcuların altını tel halinde incelttiği haddeden geçerek senin boyunu posunu oluşturmuş)(Nedim); “Bir nefes didâr içün bin can feda itsem n’ola?(Bir nefesçik olsun o güzel yüzü görmek için bin canım olsa da kurban etsem yeridir)(Nef’i)
Daha güncelle devam edelim; “Sevdiğini methetmek için gözlerini İstanbul, Bursa, İzmir, Konya, tüm cihana değer bulmuş” sözlerinde Orhan Dağlı ozan; “Benzemez kimse sana, tavrına hayran olayım; lütfuna ermek için söyle perişan olayım” diye haykırmış Rüştü Şardağ.
Nedim, Nef’i; Aşık Veysel, Rüştü Şardağ, Orhan Dağlı olmanıza gerek yok, dünyayı güzelleştirmek, insanları ve en çok da kendinizi mutlu etmek için yaradılanların en şereflisi ilan edilmiş insan olmayı, daha iyi insan olmayı isteyin ve deneyin yeter. Sevin, insanları, hayvanları, doğayı, komşularınızı, çalışma arkadaşlarınızı; selam verin sokaktaki görevliden her karşılaştığınıza çok çok yadırgarlar ana takdir de edeceklerdir unutmayın; teşekkür edin size hizmet edenlere, yüz güldürmeyi deneyin , güldürdükçe sizin yüzünüzün de güldüğünü farkedeceksiniz, unutmayın iyilik yapmak bulaşıcıdır; bence iyi insanlardan dostlarınız olsun sizin de iyi insan olmanıza katkı sağlayacaklardır. Her gününüz selamlaşma günü, teşekkürleşme günü, komşuluk günü, sevgililer günü olsun, inanın sizin elinizde. Yöneticilerimizin topluma sevgi ve saygıyı öncelikli hedef olarak vurgulamalarını diliyor ve bekliyorum.