KONYA’DA HER ŞEY VAR AMA SONUÇTA O BİR ŞEY DE YOK NİYE YOK?

Bugün ekonomiden, siyasetten, şehrin maddi manevi sorunlarından insanımızın sessiz korkusundan hepsinden uzak bir şeyler yazmaya çalışacağız.
Dahası yazımızın ilk konusu bu olacak.
……………….
Konya bu toprakların yani Anadolu’nun tarihi hafızası ile bir maden(!)
Bu şehrin üzerindeki tozları biraz almaya çalışırsanız her yerinden değerler fışkırır
İnanın bu konuda hiçbir abartım yok.
Bugünkü yazının nedeni de buradan çıktı zaten.
…………
Diyoruz yaa bu şehirde kültür sanat edebiyat tarih alanında yaşayan inanılmaz beyinler yürekler vardır diye. 
İşte bunlardan birisi benim 40 yıllık abim dostum Sinan Bey’dir.
Sinan abi gerçek bir şehir hafızasıdır.
Mesela Sinan abimiz geçenlerde bize Bayburt’tan şöyle uyarmış;
“Konya imalatı at arabası. 
Bayburt Kenan Yavuz Müzesinden. 
 
 
Bu efsane arabayı Konya da görebileceğiniz bir ŞEHİR MÜZEMİZ yok maalesef.”
………..
Türkiye’de ve Dünya’da at arabası müzesi diye bir araştırın
Okudukça şok olacaksınız.
Bırakın Bayburt’u
İstanbul’da Koç’un Kağnılar ve At Arabaları müzesi
Bursa’da at arabaları Müzesi
 
 
Allah aşkına bunlar bizim kafelerde evlerin duvarlarında her yerde sebil.
Türkiye dışına çıkıyoruz.
Museu Nacional dos Coches 
ULUSAL AT ARABASI MÜZESİ
Portekiz'in başkenti Lizbon'da bulunan müze.
Müze dünyadaki en geniş kraliyet at arabaları koleksiyonuna sahip.
Bina, 1726 yılında İtalyan mimar Giacomo Azzolini tarafından yapılmış.
 
 
Burayı yılda 3 milyon kişi ziyaret ediyormuş.
Girerken de en son 8 avro ödeyerek (Zam gelmedi ise!)
……………….
Hani bizim gördüğümüz zaman dudak büküp geçtiğimiz hatta görmediğimiz bir at arabası tekeri dahi Dünya’da tarihten turizme bir çekim noktası oluyor.
……………..
Şimdi gelelim belki de Konya’da
Konya basınında ilk defa duyup okuyacağınız bir müze teklifimize.
“ECZACILIK MÜZE” si teklifimize
Sinan abim ne olur bunu sizde bir yerlere yazın not alın
…………………….
Konya bir maden bir değerler şehri diyoruz yaaa
Evet Konya’da eczacılık alanında Türkiye’de değil Dünya’da hala aramız da yaşayan bir değer bir marka isim var.
Bu ismi bugüne kadar bu sütunlarda iki üç defa yazdım.
UZMAN ECZACI AHMET PEKCAN
Türkiye Majistral Eczacılar Dernek Başkanı.
……………
Ahmet abi ile ne zaman bir araya gelsem nasıl kendisi ile samimi sohbetlerde bulunsam yanından ayrılırken güneş altında gökte yıldızları seyreder gibi oluyorum.
…………….
Şimdi hep birlikte bir ay öncesine gidelim,
Ahmet abi önce şu şiiri ve bilgiyi bizimle paylaştı,
“Cumhuriyet döneminde Konya’da yaşamlarını sürdüren birkaç Ermeni aileden söz etmek mümkündür.
Bu ailelerden birisine mensup olan Meslektaşımız ECZACI HIRANT OHANYAN hakkında yaptığımız araştırmalarda ne yazık ki fazla bir bilgiye ulaşamadık.
Bu ailelerin mezarları Musalla Mezarlığı’nın kuzey batısında ayrı bir yerdedir.
Burada bazı ilginç mezar taşları vardır.
Bunlardan biri 1944 yılında Konya’da 30 yaşında ölen Konya’nın eski eczacılarından Hırant Ohanyan’a aittir.
Dokunaklı bir şiir mezar taşına kazılmıştır.
Bu mezar taşında yer alan yazıdan anlaşılacağı gibi meslektaşımız Hırant Ohanyan yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak genç yaşta hayata veda etmiştir.
…………..                        
Mezar taşında şöyle yazıyor
Ciğerimde açıldı pek derin yâre
Herkesin derdine bulunur çare
Yaptığım ilaçlar olmadı çare
Eczacılık nene lazım biçare
Eremedim muradıma, yazık genç yaşıma
Henüz girmişken otuz yaşıma
Bir zalim dert kıydı tatlı canıma’’
(kalanı toprak içine gömüldüğü için okunamadı)
…………
Sayın Pekcan ardından bizi kibarca arayarak Konya beyefendisi üslubu ile vaktimiz varsa Musalla Mezarlığına gitmek istediğini söyledi.
Hemen Ahmet abimizin eczanesine gittim.
Kendisini aldım ve Musalla Mezarlığına gittik.
Musalla Mezarlığında yabancı uyruklu insanlarımızın, Ermeni vatandaşlarımızın defnedildiği bölüme girmek istedik.
Kilitli olduğu için giremedik.
Daha sonra ikimizde tekrar dışarıya çıktık ve buraya duvarlardan atlayarak girdik.
Gözüme ilk anda şunlar ilişiyordu,
 
 

 
Konya’da benim dahi bildiğim duyduğum gördüğüm yazılıp çizilen isimler burada idi.
İnanın taşların üzerini okudukça tüylerim diken diken oluyordu.
Konya’nın hafızası sanki burada idi.

Sayın Ahmet Pekcan bu şiirin sahibi Hırant Ohanyan mezar taşının beş altı ay içerisinde toprağın altında kaldığını belirterek bu taşın gün yüzüne çıkartılması için resmi müracaatta bulunduklarını anlatıyordu.  
…………….
Şimdi gelelim Konya ECZACILIK MÜZEsi meselesine.
Sayın Ahmet Pekcan’ın eczanesinin bir kısmı ECZANE MÜZESİ .
Her yere her yetkili birebir ulaşmaya çalıştım.
Gelin Konya’nın ve Türkiye’nin ilk ECZANE MÜZESİNİ bu şehre kazandıralım diye yalvardım.
Herkes dinleyince şok oluyor ardından kimse o günden bugüne kimseye selam dahi vermiyordu.
…………
O gündür bugündür bu konularla ilgili ne okusam bu mezara takılıyorum.
En başta Sayın Uğur İbrahim Altay Başkanın bu şehrin tarih kültür şehri olması için girdiği riskleri hayalleri bire bir biliyorum.
Alın size Türkiye’nin ilk ECZACILIK MÜZESİ
Hem de KONYA’ da
Örneği var mı? Yok
Söylüyoruz yazıyoruz dönüp bakan var mı?
Yok
.,….
O zaman bu şehir için fazla üzülmenin de bir anlamı yok bence
Bende salmaya çalışıyorum.
Salın gitsin.
Yıkıldığı yere kadar gideceği var
İnşallah başarırım.
……………….
KONYA’DA GECELERİ
YASA DIŞI KUŞ UÇMUYOR
SİZ RAHAT OLUN
Önceki gün Karatay bölgesinde günün son saatleri ve yeni günün ilk saatlerinde direksiyonda idim,
İnanın nerede ise her kavşakta polis kontrol ve çevirme vardı.
Abartmıyorum öyle bir çevirme kontrol vardı ki.
Bu durumdan kimse rahatsız olmamalıydı.
Allah var her çevirmeye girdim.
Ve her kontrol sonrası da görevlerini yapan polislere teşekkür ettim,
POLİS DEYİNCE
AKLIMA GELDİ
Son günlerde okurlarımız kendilerine Mobese kameralarından gelen trafik cezalarından şikayetçi
Dünde bir okurumuz bize ulaştı.
Kendisine bir günde iki ceza geldiğini bunun birinde telefonla konuştuğu için diğerinde ise kırmızı ışıkta geçtiği için ceza geldiğini söyleyerek durumdan yakınıyordu.
Durumlu kendisine izah etmeye çalıştım.
Devlet böyle bir şey yapamaz yapmaz dedik.
Abimiz yine bu şehirde dolaşan bir efsane mi gerçek mi bilmiyorum o konuya dikkat çekti,
“Uğur abi bu ceza uygulama kamera sisteminde KONYA pilot bölge imiş.
Bunu yeni il Başkanımız Sayın Fatih Özgökçen beye bir iletseniz de Konya her ceza uygulamasında artık PİLOT İL OLMASA” diyordu
…………….
Bizde okurumuzun isteklerini sizlerle paylaşıp ilgili büyüklerimize iletmiş oluyoruz.
ANKARA’DAN CUMHUR
ABİ TAHİR BAŞKANA
TEŞEKKÜR EDİYORDU
Halen Ankara’da yaşayan Ankara ve İstanbul’da iş dünyasında başarı ile kendisinden söz ettiren CUMHUR ÜNÜVAR abimiz aradı.
Kendisi ile yine samimi sohbette bulunduk.
Cumhur abi TBMM ‘de sayın Tahir Akyürek Bey ile karşılaştığını ve Tahir başkanın kendisine yine yıllar önce olduğu gibi Tahir Başkan ile hiçbir işi olmamasına rağmen Tahir Beyin samimiyetinden çok etkilendiğini mutluluk içerisinde anlatıyordu.
Evet belli bir dönemde belli bir kesimin taşlayarak yok etmeye çalıştığı Sayın Tahir Akyürek’in mütevaziliği ve samimiyetinden bizim de hiçbir şüphemiz yok.
 
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sonradan bilinen kıymetin kaybedildikten sonra farkına varılan değerin bir de kaçırılan heveslerin telafisi olmaz. 
 
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hastanede herkesin elinde sıra numarası olduğu halde uyanık birileri doktor beye bir şey soracağım diye odaya girmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.